ABD borsalarındaki pahalı hisse senetlere ilişkin endişeler artarken cazip fırsatlar arayışına giren yatırımcılar gelişmekte olan ülkelerin hisse senetlerine yöneldi. Bank of America’nın (BofA) yakından takip edilen fon yöneticileri anketine göre, fon yöneticilerinin net yüzde 37’si gelişmekte olan piyasa hisselerinde “ağırlığını artırmış” durumda. Bu oran, Şubat 2023’ten bu yana görülen en yüksek seviye.
BofA Yatırım Stratejisti Elyas Galou “Yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardaki hisselerine ilişkin öngörüsü oldukça pozitif. Çin ekonomisine yönelik artan iyimserliği ABD dolarına ilişkin olumsuz beklentilerle birleştirdiğimizde ortaya çıkan tablo, gelişmekte olan piyasalar için mükemmel bir kombinasyon” açıklamasında bulundu.
Anket, ağustos ayında Çin’in ekonomik büyümesine dair beklentilerin yükseldiğini ortaya koydu. Son GSYH verileri ise Çin ekonomisinin, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşının etkilerini geride bıraktığını gösteriyor.
Zayıf dolar, borçlanma maliyetini düşürerek ve merkez bankalarının faiz indirmesine olanak tanıyarak gelişmekte olan ülkelerin hisse senetleri ve tahvilleri için ek destek sağlıyor. Böylece ekonomik büyüme de teşvik edilebiliyor.
ABD para birimi, bu yıl başından itibaren rakibi birimlerine karşı neredeyse yüzde 10 değer kaybetti. BofA anketine katılan fon yöneticileri, doların daha da gerilemesini bekliyor. Ankette dolar, en fazla “ağırlığı azaltılmış” pozisyon olarak dikkat çekiyor.
Gelişmekte olan ülkelerin hisseleri, yılın başındaki küresel ticaret gerilimi endişelerine rağmen, bu yıl gelişmiş ülke hisselerinden daha iyi performans gösterdi. MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksi, dolar bazında yılbaşından bu yana yüzde 16’nın üzerinde getiri sağladı. Bu oran, gelişmiş ülke hisselerini izleyen MSCI endeksinin sağladığı yüzde 11’in biraz üzerindeki getiriyi de geride bırakıyor. ABD borsalarının gösterge endeksi S&P 500 ise bu yıl yüzde 8,6 yükseldi.
Yatırımcılar, gelişmekte olan ülkelerdeki borsa rallisinin devam edeceğine inanıyor. Bunun sebeplerinden biri, uzun süren zayıf performans döneminin ardından bu hisselerin hâlâ görece ucuz olması.
JPMorgan analistleri de yakın tarihli bir notta gelişmekte olan ülke hisselerinin yıllarca zorlu bir dönem geçirdiğini hatırlattı ve yatırımcılara gelişmiş ülkelerin hisselerine kıyasla bu pozisyonlardaki ağırlıklarını artırmasını tavsiye etti. JPMorgan analistler gelişmekte olan ülkelerin hisseleri için “Değerlemeleri hâlâ çok cazip” diyor.
BofA anketine katılan yatırımcıların net yüzde 49’u da gelişmekte olan ülke hisselerinin “değerinin altında” olduğunu belirtti. Bu oran, bir yıldan uzun süredir görülen en yüksek seviye oldu.
Öte yandan,nisan ayındaki satış dalgası sonrası yaşanan hızlı toparlanma ve yaz boyunca kırılan rekorların ardından, ABD hisselerinin aşırı pahalı hale geldiğine ilişkin endişeler de artıyor. Ankete katılan fon yöneticilerinin rekor bir oranı ( net yüzde 91) ABD hisselerinin aşırı değerli olduğunu söyledi. “Muhteşem Yedili” olarak bilinen büyük teknoloji hisselerine yatırım yapmak, fon yöneticileri tarafından “en kalabalık işlem” olarak tanımlandı.
Wall Street değerlemelerine dair endişelere rağmen, BofA anketi, yatırımcıların ABD hisselerindeki pozisyonlarını artırdığını ortaya koydu. Ankete katılan yatırımcılar, temmuz ayında net yüzde 23 “ağırlık azaltmış” durumdayken, ağustosta ise bu oran net yüzde 16’ya geriledi.
HSBC Private Bank Küresel Yatırım Direktörü Willem Sels, yüksek değerlemelere rağmen ABD’deki güçlü geçen bilanço sezonunun yatırımcıları rahatlattığını söyledi. Sels “Büyük pozitif kâr sürprizleri gördük” dedi ve bunun pahalı hisseleri “biraz daha kabul edilebilir” hâle getirdiğini ifade etti.
Ancak Sels, artan pozisyonlar ile yüksek değerlemelerin birleşiminin risk oluşturabileceği konusunda uyardı. Sels “Değerlemelerde gördüğümüz yukarı yönlü hareket ve pozisyonlardaki artış, küçük bir oynaklık için kolayca bir tetikleyici olabilir,” dedi.
Ağustos ayında yatırımcılar sağlık sektörü hisselerindeki pozisyonlarını da azalttı. Trump’ın, ilaç ihracatında önemli bir merkez olan İsviçre’den yapılan ithalata yüzde 39 gümrük tarifesi uygulaması ve ABD’ye ihraç edilen ilaçlara yönelik yeni tarifeler getirmekle tehdit etmesi sektörü olumsuz etkiledi. BofA anketine göre, sağlık sektörü hisselerinde “ağırlık artırdığını” belirten yatırımcı oranı, Ocak 2018’den bu yana en düşük seviyeye indi.