Amerikan ekonomisindeki genel ekonomik tablo ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimine gitmesi için destekleyici bir zemin sunuyor. Ancak Yahoofinance’in haberine göre, Wall Street uzmanları, FED yönetiminin faiz indirimine karar vermeden önce daha fazla kanıta ihtiyaç duyabileceği görüşünde.
ABD’de ekonomik veriler açısından cesaret verici bir hafta geride kaldı. Enflasyonda yavaşlama işaretleri görülürken, yıl boyunca ilk kez tüketici güveninde toparlanma yaşanması dikkat çekti. İşgücü piyasası genel olarak istikrarını koruyor; işsizlik oranı da sağlıklı kabul edilen %4,2 seviyesinde kaldı. İşsizlik maaşı başvurularındaki son artış, istihdamda bir miktar soğuma yaşandığını gösteriyor.
Eski Cleveland FED Başkanı Loretta Mester, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Yılın ikinci yarısının nasıl geçeceğini tam olarak bilmiyoruz” dedi. Mester, son işgücü ve enflasyon raporları gibi “sert” ekonomik verilerin cesaret verici olduğunu kabul etmekle birlikte, “asıl sorunun yılın ikinci yarısında ne olacağı ve bu eğilimlerin devam edip etmeyeceği” olduğunu belirtti. Mester “Belirsizliğin hâlâ yüksek olduğu yer burası” diyor.
Söz konusu belirsizlik, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın nisan ayında “Kurtuluş Günü” açıklamalarıyla uygulamaya konan tarifelerin kapsamı ve etkisine odaklanıyor. Zira söz konusu tarifeler küresel piyasaları ve iş dünyasını ciddi şekilde sarsmıştı.
O tarihten bu yana birçok “karşılıklılık esaslı” tarife askıya alındı. Ancak çoğu ülke için geçerli olan %10’luk temel gümrük vergileri hâlâ yürürlükte. Trump’ın önümüzdeki haftalarda ABD’nin ticaret ortaklarına tek taraflı tarife oranlarını bildirmesi bekleniyor.
Bu arada Meksika ve Kanada, fentanil ile bağlantılı tarifelere tabi olmaya devam ediyor. Çelik, alüminyum ve otomotiv gibi sektörlere yönelik özel tarifelerde de herhangi bir değişiklik yapılmadı.
Geçtiğimiz hafta başında ABD ve Çin, tarifelere ilişkin gerginliği azaltmayı hedefleyen bir çerçeve ve uygulama planı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Trump, anlaşmanın “tamamlandığını” ve son onay için kendisi ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in imzasının beklendiğini söyledi. ABD Başkanı, anlaşma kapsamında Çin mallarına toplam %55 oranında gümrük vergisi uygulanacağını açıkladı.
Ancak birçok piyasa uzmanı, anlaşmanın detaylar bakımından zayıf kaldığını belirtti. Yale Üniversitesi gibi bağımsız kuruluşlar, Çin’e yönelik fiili tarife oranının ortalama %33 seviyesinde olduğunu hesaplıyor.
Mester, “FED, yalnızca tarifelerin büyüklüğü ve kapsamı hakkında değil, aynı zamanda enflasyona etkileri ile bu tarifeler ve diğer politikaların (örneğin bütçe yasasının) büyüme ve istihdam üzerindeki etkileri biraz daha netlik kazanana kadar beklemede kalacaktır” dedi.
‘Bekle-gör dönemi’
Temkinli açıklamalara rağmen piyasalar, faiz indirimi beklentilerini giderek artırıyor. Faiz indiriminin eylülde başlayacağına dair beklenti önceki haftalarda %60 seviyesindeyken, bu oran şimdilerde %70’e yükselmiş durumda. CME Fed verilerine göre yatırımcılar, temmuz ayında ilk faiz indiriminin gelme ihtimalini yaklaşık %25 olarak görüyor.
Buna karşın piyasalar, yaklaşan FED toplantısında faizlerin sabit bırakılacağına kesin gözüyle bakıyor.
Servet yönetimi firması Northwestern Mutual’ın Baş Yatırım Stratejisti Brent Schutte, eylülden önce herhangi bir faiz indiriminin gerçekleşmesi için işgücü piyasasında ciddi bir bozulma yaşanması gerektiğini söyledi. Schutte ayrıca, tarifelerin etkisinin belirsizliğini koruduğu ortamda enflasyon tehdidinin tamamen ortadan kalkmadığını da vurguladı.
Baş stratejist, “Bazı çevreler tarifelerin enflasyonist etki yaratmayabileceğini öne sürüyor. Ancak bunun böyle olup olmadığını anlamak için henüz çok erken. İthalatçıların, tüketicilerin ve işletmelerin tarifelere hazırlık amacıyla stoklarını erkenden yapmaları enflasyon verilerine şu an yansıyor olabilir. Bu etkinin gerçek rakamlara yansıması zaman alacaktır” dedi.
FED’in şu anda bir “bekle-gör” döneminde olduğunu belirten Schutte, “İşgücü piyasasında belirgin bir zayıflama görülmedikçe FED’in eylülden önce faiz indirmesi pek olası değil. Ama o zaman da şu soru gündeme gelir: Acaba çok mu geç kalındı?” ifadelerini kullandı.
HSBC ABD Ekonomisti Ryan Wang, tarifelerin yarattığı “çift yönlü risklere” dikkat çekerek, mal fiyatlarının yılın geri kalanında artmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu, ancak işgücü piyasasındaki soğuma sinyallerinin bu baskıyı azaltabileceğini söyledi.
Wang, piyasalar faiz indirimlerine giden sorunsuz bir yol beklentisi içinde olsa da FED’in enflasyonun “kontrolsüz biçimde” yükseltmek istemeyeceğini vurguladı. Ekonomist FED yönetiminin genel ekonomik faaliyetlerin çok hızlı bir şekilde yavaşlamadığından emin olması gerektiğini vurguladı. Wang “Faiz indiriminin daha olumlu bir versiyonunun gerçekleşmesi zaman alacaktır” dedi.
Şu an için FED, cesaret verici göstergelere rağmen rotayı değiştirmek için yeterince ikna olmuş görünmüyor ve temkinli bir bekleyişini sürdürüyor.