Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Türkiye’nin yatırımcı ilişkileri alanındaki en güçlü derneklerinden biri olan TÜYİD’in 14. Yatırımcı İlişkileri Zirvesi’nde konuştu.
Küresel sistemin derin bir dönüşüm sürecinden geçtiğini belirten Gönül, teknolojik gelişmelerin her geçen gün ivmelenmekte olduğunu, bu hızlı değişim ortamında değişmeyen tek unsurun güven olduğunun açıkça görüldüğünü ifade etti.
Gönül, yatırımcı beklentilerinin, geçmiş dönemlere kıyasla daha bilinçli, daha talepkâr ve daha kapsamlı bir nitelik kazandığını söyledi. Türkiye’de yatırımcıların beklentilerinin son dönemde belirgin biçimde farklılaştığını, artık çok daha şeffaf, güven veren ve zamanlaması doğru yapılandırılmış bir bilgi akışı talep ettiğini dile getiren Gönül, “Yatırımcı tabanının genişlemesiyle birlikte bireysel yatırımcılar daha fazla eşanlı bilgiye erişim isterken, kurumsal yatırımcılar ise finansal performansın yanı sıra ESG kriterleri, yönetişim kalitesi ve risk yönetimi alanlarında daha güçlü ve doğrulanabilir göstergeler beklemektedir.” dedi.
Şirketler için sürdürülebilir değer yaratmanın en güçlü zemini güven, güven ortamını temin eden en önemli unsurun şeffaflık olduğunu vurgulayan Gönül, bu çerçevede yatırımcı ilişkilerinin, artık yalnızca bilgilendirme yapan bir faaliyet alanı olmaktan çıktığını; pay sahipleriyle şeffaf iletişimin, kamuyu aydınlatma süreçlerinin ve kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasının hepsini uyum içinde bir araya getiren faaliyet alanına dönüştüğünü dile getirdi.
Gönül, yatırımcı ilişkilerinin sınırlarının genişlediğini belirtti. Eskiden sadece finansal raporların doğruluğuna bakılırken, bugün şirketlerin gelişim sürecine, sürdürülebilirlik performansına, veri işleme kapasitesine ve gelecek izdüşümüne bakıldığını kaydeden Gönül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir diğer önemli husus, yapay zekâ destekli analizlerin, gerçek zamanlı veri akışının ve dijital iletişim kanallarının çeşitlenmesinin oluşturduğu yeni yapıdır. Tüm bu araçlar bizlere fevkalade bir hız kazandırıyor; fakat bir yandan da iletişimin samimiyetini, tutarlılığını ve doğru çerçevede yönetilmesini daha hayati hâle getiriyor. Görüldüğü üzere; sermaye piyasalarımız dönüşüyor ve biz de bu dönüşümün güçlü destekçileriyiz. Bugün sermaye piyasalarımız artık daha geniş bir yatırımcı tabanına sahip, daha erişilebilir, daha dinamik bir yapıdadır.
Şirketlerimizin halka arzlardaki güçlü performansı, Borsa İstanbul’daki artan işlem hacmi, yerli yatırımcı ilgisinin siz yatırımcı ilişkileriyle desteklenmesi ve uluslararası fonların ülkemizin potansiyeline yöneliminin artması; hep birlikte ortaya koyduğumuz ortak bir başarıyı yansıtmaktadır. Bu başarıda, bizler ise piyasalarda güven ve öngörülebilirlik ortamını güçlendirerek, düzenleyici bir çerçevede etkin gözetim yaklaşımıyla hareket etmeye özen gösteriyoruz.”
“200 binin üzerinde kişiye yüz yüze finansal okuryazarlık eğitimi verdik”
SPK Başkanı İbrahim Ömer Gönül, şirketlerin global ölçekte rekabet gücünü artırmanın önemli olduğunu ve bunun ancak güçlü bir yatırımcı ilişkileriyle mümkün olacağını söyledi.
ESG’nin finansal olmayan risklerin yönetimine imkân sağlamasının, şirketler için entegre risk yönetimi açısından son derece önemli bir fırsat sunduğuna dikkati çeken Gönül, “Bugün bağımsız denetimler ve türlü raporlamalar bize ağırlıklı olarak finansal risklere ilişkin bir çerçeve sağlıyor; ancak yönetim kalitesi, insan sermayesi riski ya da operasyonel sürdürülebilirlik gibi alanlarda yeterli bilgiye ulaşamıyoruz.” dedi.
Gönül, ESG skorlamasının finansal olmayan risklerin de yatırımcılara açık ve somut biçimde sunulmasına imkân verdiğini belirtti.
Böylelikle hem finansal hem de finansal olmayan risklerin birlikte yönetilmesini mümkün kılan daha bütüncül bir yaklaşım ortaya çıktığını aktaran Gönül, bu çerçevenin, şüphesiz ki şeffaflığı artıran, bilgi kalitesini yükselten ve yatırım kararlarının etkinliğini güçlendiren bir yapı sunduğunu ifade etti.
Gönül, çünkü yatırımcıların artık getirisine bakarken sadece şirketlerin finansal bilançosunu değil aynı zamanda çevresel etkisini, sosyal politikalarını, yönetişim kalitesini, risk yönetimi yaklaşımını ve dijitalleşme kapasitesini aynı anda görmek istediğini dile getirdi.
Burada bir diğer önemli hususun da finansal okuryazarlığın hem toplumun tüm kesimlerinde hem de kurum içi işleyişte artırılması olduğunu söyleyen Gönül, şunları kaydetti:
“Kurul olarak son dönemde finansal okuryazarlık alanında çok yönlü projelerimizi hayata geçirdik. Özellikle gençler ve kadınlar için özel içerikler üreterek finansal okuryazarlık farkındalığını yükseltiyoruz. Bugüne kadar 200 binin üzerinde kişiye yüz yüze finansal okuryazarlık eğitimi verdik. Türkiye Finansal Okuryazarlık Seferberliği kapsamında illere giderek üniversite öğrencileri, iş insanları, kadın girişimciler ve kooperatiflere yönelik finansal okuryazarlık seminerleri ve konferanslar düzenledik. 2026 yılında da tüm hızıyla bu projelerimizi sürdüreceğiz. SPK olarak ister bireysel yatırımcı ister kurumsal yatırımcı olsun hepsinin hakkını korumak temel önceliğimizdir. İletişim politikamızı da bu çerçevede yürütüyoruz.
Çünkü finansal okuryazarlık kapasitesinin yükseltilmesi, yatırımcı tabanının daha bilinçli kararlar almasına, piyasa derinliğinin artmasına ve sürdürülebilir bir yatırım kültürünün oluşmasına önemli katkı sağlıyor. Kurum içindeki finansal farkındalığın artırılması ise şirketlerimizin stratejik karar alma süreçlerini daha sağlam temellere oturtuyor.”
İbrahim Ömer Gönül, bu çerçevede kurumsal yatırımcıların rehberliğinin, hem sağlıklı bir piyasa işleyişi hem de uzun vadeli değer yaratımı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kurul olarak bu süreçte finansal okuryazarlığın yaygınlaştırılması için pek çok projeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Gönül, yediden yetmişe herkese her meslek grubuna özel içerikler dizayn ederek hedef odaklı bir eğitim anlayışı belirlediklerini söyledi. Bunlardan birisinin de şirketler için özel olarak dizayn ettiğimiz “şirketlere yönelik finansal okuryazarlık” eğitimleri olduğunu ifade eden Gönül, bu kapsamda pek çok şehirde program gerçekleştirdiklerini ve atölyeler düzenlediklerini anlattı.
Bugün burada paylaşılacak görüşlerin, oturumlarda tartışılacak konular ve sonucunda ortaya çıkacak fikirlerin Türkiye’nin yatırımcı ilişkileri ekosistemini daha ileriye taşıyacağını dile getiren Gönül, sermaye piyasalarının derinleşmesi, şirketlerin sürdürülebilir değer yaratması ve yatırımcı güveninin daha da güçlenmesi için tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.

