Fed Başkanı Powell, “Eğer bir hata yaparsak, insanlar uzun süre bunun bedelini ödeyecek” diyor.
Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell bu hafta Donald Trump’ın faiz oranlarını derhal düşürmesi yönündeki taleplerine boyun eğmeye hazır olmadığını açıkça belirtti. Peki Powell’ı ne ikna edebilir?
Temmuz ayında faiz indirimi olası görünmüyor
MarketWatch’tan Jeffry Bartash’ın haberine göre, Powell’ın Kongre’ye verdiği ifadede borçlanma maliyetlerini düşürme görünümüne ışık tutan üç gelişme bulunuyor.
Powell, yüksek tarifelerin en azından geçici olarak daha yüksek enflasyona yol açacağına ikna olmuş durumda; bu nedenle faiz oranlarını ne zaman düşüreceğine karar vermeden önce fiyatların ne kadar artacağını görmek istiyor.
Powell, bu hafta yarıyıl ifadesinde Kongre’ye, “Ölçülen enflasyonda ne göründüğünü izliyoruz. Birisi tarifelerin bedelini ödemek zorunda” şeklinde konuştu.
Powell, Fed’in faiz oranlarını çok erken düşürmesi ve enflasyonun tekrar yükselmesi durumunda ekonominin, merkez bankasının fiyat baskılarının kontrol altında kalmasını sağlamak için biraz daha beklemesinden daha büyük bir riske gireceğini şu sözlerle vurguladı: “Eğer bir hata yaparsak, insanlar bunun bedelini uzun süre ödemek zorunda kalacak.”
Powell’ın yorumları, mevcut enflasyon eğilimleri bozulmadan kalırsa Temmuz ayında faiz indirimini destekleyeceklerini söyleyen iki Fed valisi Chris Waller ve Michelle Bowman’ın son açıklamalarıyla çelişiyor. Başka hiçbir üst düzey Fed yetkilisi ise bu iki isme katılmış değil.
JPMorgan’ın ABD baş ekonomisti Michael Feroli, “Şimdiye kadar, Bowman ve Waller’ın son zamanlardaki ılımlı dönüşü bu iki politika yapıcıyla sınırlı görünüyor” diye belirtiyor.
Fed, Aralık ayından bu yana faiz oranlarında önemli bir değişime gitmedi. Bir sonraki büyük toplantı ise 29-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek.
Haziran TÜFE raporunun önemi
Powell’ın odaklandığı bir sonraki büyük enflasyon okuması, üç hafta içinde yayınlanması beklenen Haziran tüketici fiyatları raporu. Fed başkanı, tarifelerin etkisiyle ilgili önemli enflasyon okumasının gelecek birkaç ay içinde ortaya çıkacağını söylüyor.
Powell, tarifeyle ilgili enflasyon hakkında, “Bunu yaz boyunca, Haziran rakamlarında ve Temmuz rakamlarında görmeye başlamalıyız” dedi.
Haziran TÜFE’sinde yüzde 0,2 veya daha fazla bir artışın, Fed’i en azından Eylül ayına kadar hareketsiz bırakacağı düşünülüyor. Mayıs ayında tüketici fiyatlarındaki yüzde 0,1‘lik artış gibi bir başka düşük okumanın ise Temmuz ayında faiz indirimi hakkındaki spekülasyonları yeniden alevlendirmesi bekleniyor.
Powell, “Enflasyonun beklediğimiz kadar güçlü gelmediğini görebiliriz ve eğer durum buysa, daha erken indirim yapılması gerektiği anlamına gelir” diyerek her olasılığı kabul ettiğinin de mesajını verdi. Ancak Powell, “Belirli bir toplantıya işaret etmek istemem” diyerek köşeye sıkışma ihtimalini de bertaraf etti.
İş piyasası ‘joker’ konumunda
Yasaya göre Fed’in enflasyonu düşük tutması gerekiyor ancak aynı derecede önemli bir görevi daha var: İş gücü piyasasını güçlü tutmak.
Powell, iş gücü piyasası büyük bir kötüye gidiş gösterirse Fed’in faiz oranlarını daha erken veya daha agresif bir şekilde düşürebileceğini belirtti. Powell, “Bizi faizleri daha erken düşürmek istemeye itecek bir diğer şey de iş gücü piyasasında gerçekten sorun görmemizdir” dedi.
Yüzeysel olarak iş gücü piyasası oldukça sağlam görünüyor. Örneğin, işsizlik oranı hala yüzde 4,2 ile oldukça düşük seyrediyor. Yine de stresin yeni belirtileri yok değil: İşe alımlarda yavaşlama, işsizlik başvurularında artış ve işsizlik yardımı alan kişi sayısındaki istikrarlı artış bu belirtiler arasında yer alıyor.
İş gücü piyasasındaki bu çatlaklar, Fed’in Temmuz ayında faiz oranlarını düşürebileceğini öne süren Waller tarafından da dile getirilmiş olması bakımından önem taşıyor.