Fed bugün akşam saatlerinde faiz oranlarıyla ilgili kararını açıklayacak. Beklentiler, faiz oranlarının değişmeyeceği yönünde.
ABD Başkanı Donald Trump ise Fed’den faiz indirimi noktasında destek bekliyor. Ancak bankanın elini kolunu bağlayan iki önemli faktör bulunuyor.
2 neden
Insider’dan Filip De Mott’un haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Federal Rezerv’in faiz oranlarını düşürmesi için giderek daha acil çağrılarda bulunuyor ancak merkez bankası gerçekten de zor bir durumda.
JPMorgan analistleri, “Fed yarın (bugün) Mayıs ayındaki politika faizi kararını açıklayacak; faiz indirimi beklentisi çok az ancak daha sonraki toplantılarda da faiz oranlarının düşme ihtimali düşük” diye yazıyor.
Banka, Fed yetkililerinin para politikası konusunda ellerini bağlayan iki neden olduğunu öne sürüyor.
Enflasyon beklentileri yükseliyor
JP Morgan, enflasyona ilişkin görünümün, kötüleşen yumuşak verilerle birlikte, faiz oranlarının bu noktada düşürülmemesinin bir nedeni olduğunu söylüyor.
En son tüketici enflasyon raporu, Mart ayında Fed’in yüzde 2 hedefinin üzerinde, yıllık bazda yüzde 2,4‘lük bir artış gördü. Bu oran, enflasyonun bundan sonra geleceği muhtemel seviyelere olanla hala oldukça düşük: Michigan Üniversitesi tarafından derlenen bir yıllık görünüm yüzde 6,5 seviyesini işaret ediyor.
Tüketiciler için maliyetleri artırması öngörülen Trump’ın tarife politikası, beklentilerdeki artışın ana itici gücü. Ticaret savaşı korkuları, ABD ekonomisinin büyümenin durduğu ve fiyatların artmaya devam ettiği bir konuma düşme olasılığını artırıyor ve artan resesyon korkuları da enflasyon risklerine katkıda bulunuyor. Böyle bir senaryo, her iki soruna aynı anda yanıt veremeyen Fed’i etkili bir şekilde felç ediyor.
JPMorgan, “Sıralama zor olabilir çünkü ekonomik verilerdeki belirgin bir yumuşamadan önce enflasyon baskılarının önce yükselme ihtimali vardır ve bu da Fed’i çok zor bir duruma sokacaktır” diye yazıyor.
Resesyon henüz fiyatlanmadı
Gelecekteki enflasyon beklentileri gibi yumuşak veriler zayıflaması ise nihayetinde yatırımcılar için bir sorun olabilirken, en azından şimdilik cesaretlendirici sert veriler tarafından bu sorunun gölgede kaldığı gözleniyor.
Son makroekonomik rakamlar tutunmaya devam ediyor ve bazı durumlarda nispeten güçlü görünüyor. Cuma günü şaşırtıcı derecede olumlu gelen Nisan ayı tarım dışı bordro raporu yatırımcı güvenini artırdı ve hisse senetlerini yukarı çekti. Başka bir deyişle, piyasa bir resesyonun yakın olduğunu göstermiyor.
Analistler, “Sonuçta, S&P 500 hala bu yıl için yüzde 10 ve gelecek yıl için yüzde 14’lük hisse başına kazanç büyümesi beklentisiyle 21 kat seviyesinde işlem görüyor. Bu, anlamlı bir durgunluk korkusunu fiyatlandırmaktan çok uzak” diye yazıyor.
Banka, bunun yatırımcıların durgunluğun ilk yarısını yani zayıf büyümeyi fiyatlandırmadığını, kurumlar ve hanelerin hisse senetlerine yüklenmeye devam ettiğini gösterdiğini ekliyor.
Banka, “Gerçek durgunluktan hala kaçınılabilir ancak eğer bir durgunluk yaşanırsa, birçok kişinin bunun zaten fiyatta olduğuna dair görüşleri çok iyimser kalabilir” diyerek yatırımcıları uyarıyor.
Banka, genel olarak Fed’in rekabet eden makro güçlerle başa çıkma noktasında ikilemde kaldığını ve sonunda harekete geçmek zorunda kaldığında bu sıkışmanın onu geç kalma riskiyle karşı karşıya bırakabileceğinin altını çiziyor.