BİST üyesi iki hisse, yatırımcıların radarına takıldı. Yatırımcı Masası’nın iki şirkete yönelik yaptığı analizlere göre tablo şöyle:
Jantsa, 2025 ilk çeyreğinde 1,05 milyar TL satış yapmasına rağmen dönem sonunda 78,7 milyon TL net zarar açıkladı. Satışlar %38, brüt kâr %42, esas faaliyet kârı ise %46 oranında geriledi. FAVÖK %43 düşerken, net parasal pozisyon kaybı da 132,5 milyon TL seviyesinde oluştu.
Kervan Gıda’da ise yılın ilk çeyreğinde 94 milyon dolarlık satış gerçekleşirken, bu da çeyrek bazda hedefin %23,5’ine denk gelmekte. TL bazında satışlar geçen yıla göre %3 düşerken, FAVÖK yatay kaldı. Esas faaliyet kârı ise %29 geriledi ve şirket ilk çeyrekte 132,9 milyon TL net zarar açıkladı. Ancak şirket açıklamasında bu zararın geçici olduğuna vurgu yapıldı.
İşte yatırımcı soruları, işte Yatırımcı Masası’nın yanıtları…
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇIKIŞ İÇİN GÜÇLÜ BİLANÇO ŞART
SORU- Jantsa‘nın fiyatı zarar ettiği için mi düşüyor? Fiyatın yükselmesi için ne gerekiyor?
Ünal Özdemir
CEVAP- Hisse senedi fiyatları, şirketin kârlılığı, büyüme potansiyeli ve yatırımcı güveniyle doğrudan ilişkilidir. Şirketin zarar açıklaması, özellikle faaliyet kârındaki düşüşlerle birleştiğinde, piyasa tarafından olumsuz fiyatlanabilmekte. Bu durum, yatırımcıların geleceğe dair beklentilerini zayıflatır ve hisse üzerindeki satış baskısını artırır. Özellikle döviz etkisine açık sektörlerde finansal zararlar teknik olarak da düşüşü tetikleyebilir.
Jantsa, 2025 ilk çeyreğinde 1,05 milyar TL satış yapmasına rağmen dönem sonunda 78,7 milyon TL net zarar açıkladı. Satışlar %38, brüt kâr %42, esas faaliyet kârı ise %46 oranında geriledi. FAVÖK %43 düşerken, net parasal pozisyon kaybı da 132,5 milyon TL seviyesinde oluştu. Bu finansal tablo, zarar eden bir şirketin sadece gelir kaybı değil, aynı zamanda operasyonel verimliliğini de yitirdiğini gösteriyor. Hissenin F/K oranı ise 1470 gibi anormal bir seviyede bulunuyor. FD/FAVÖK oranının 17,83 seviyesinde olması pahalı bir değerlemeye işaret ediyor.
Mevcut tabloda fiyatın yükselmesi için öncelikle firmanın net kâra dönüş gerçekleştirebilmesi ve kârlılık rasyolarında iyileşme sağlaması önemli. Ayrıca yatırımcı algısının düzelmesi, pozitif bilançoların gelmesi ya da yeni sipariş, yatırım veya ortaklık gibi güven artırıcı gelişmeler olabilmesi, fiyat hareketini yukarı çevirecek unsurlar olacaktır. Aksi takdirde mevcut teknik görünüm, zayıf finansallarla birleştiğinde, fiyatın toparlanması da sınırlı kalması şaşırtmamalı. Hissede sürdürülebilir yükseliş için güçlü bir bilanço ve stratejik hamle şart.
İKİNCİ ÇEYREK VERİLERİ TAKİP EDİLMELİ
SORU- Kervan Gıda’nın yıl sonu için hedefi nedir? İlk çeyrekte oluşan zarara rağmen kâr olasılığı mümkün mü?
CEVAP- Şirketlerin yıl sonu hedeflerine ulaşma kabiliyeti, yalnızca ilk çeyrek performansına değil, sonraki dönemlerdeki operasyonel gelişmelere ve piyasa koşullarına bağlıdır. Sezonsal etkilerin yoğun olduğu sektörlerde ilk çeyrek zararı, yılın geneli için belirleyici olmayacağını göz ardı etmemeli. Gıda sektöründe döviz kuru, iç talep, dış pazar büyümesi ve maliyet yönetimi yıl sonu kârlılığı üzerinde önemli rol oynayan faktörler arasında yer alır.
Kervan Gıda, 2025 yılı için 400 milyon dolar konsolide satış ve 50 milyon dolar EBITDA hedefini koruyor. Yılın ilk çeyreğinde 94 milyon dolarlık satış gerçekleşirken, bu da çeyrek bazda hedefin %23,5’ine denk gelmekte. TL bazında satışlar geçen yıla göre %3 düşerken, FAVÖK yatay kaldı. Esas faaliyet kârı ise %29 geriledi ve şirket ilk çeyrekte 132,9 milyon TL net zarar açıkladı. Ancak açıklamalarda bu zararın geçici olduğu, ikinci çeyrekle birlikte döviz kurlarındaki artışın marjları iyileştireceği ve düşük kalan geçen yılın ikinci çeyreğine göre bu yıl baz etkisiyle büyüme beklendiği ifade edilmekte.
Bu bilgiler ışığında, oluşan ilk çeyrek zararı hedeflerden sapma olasılığını gündeme getirse de yılın tamamı için kâra geçiş hâlâ mümkün görünüyor. Şirket yönetiminin beklentileri, satışların yılın ikinci yarısında toparlanacağı, döviz bazlı gelirlerin katkısıyla marjların güçleneceği yönünde. Özellikle bayram dönemleri, ihracat performansı ve kur avantajı etkili olursa, yıl sonunda hem kâra geçiş hem de EBITDA hedefinin yakalanması mümkün görünüyor. Bu nedenle firmanın ikinci çeyreği, hem yatırımcı güveni hem de hedeflerin sürdürülebilirliği açısından kritik olacağı anlaşılıyor.