Efsane yatırımcı Warren Buffett’ın bir dönem borsa değerlemeleri için en sevdiği göstergelerden biri, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. CNBC’nin haberine göre bu durum, piyasalardaki coşkunun yeniden sınırları test ettiği yönündeki yatırımcı endişelerini artırdı.
“Buffett göstergesi” olarak adlandırılan bu ölçüt, ABD’de halka açık şirketlerin toplam piyasa değerini (Wilshire 5000 Endeksi) ABD’nin gayrisafi milli hasılasına oranlıyor. Buffett, 2001 yılında Fortune için kaleme aldığı bir yazıda bu göstergeden “muhtemelen herhangi bir zamanda değerlemelerin hangi noktada olduğunu gösteren en iyi tek ölçü” olarak bahsetmişti. Ünlü yatırımcı Paul Tudor Jones da bu göstergeden sıkça söz eden isimler arasında yer aldı.
Buffett, 2001’de Fortune tarafından yayımlanan bir konuşmasında, “Eğer bu gösterge yüzde 70 veya 80 seviyelerine düşerse, hisse senedi almak sizin için çok iyi sonuç verebilir. Ancak oran yüzde 200’e yaklaşırsa ki 1999’da ve 2000’in bir kısmında bu olmuştu, ateşle oynuyorsunuz demektir” ifadelerini kullanmıştı.
Bugün itibarıyla gösterge yüzde 217 seviyesinde. Bu oran, dotcom balonu döneminde ve 2021’de pandemiye bağlı yükseliş sırasında ulaşılan zirvelerin de üzerinde. Bu ölçüte göre, borsa şu anda keşfedilmemiş bir noktada bulunuyor. Zira hisse senedi değerleri, ABD ekonomisinin genel büyüme hızını açık biçimde geride bırakıyor.
Piyasalardaki yükselişin itici gücü, milyarlarca doları yapay zekâ geliştirme çalışmalarına yatıran büyük teknoloji şirketleri oldu. Yatırımcılar, bu yeni dönemin sunduğu potansiyel nedeniyle bu şirketleri yüksek oranlarla ödüllendiriyor.
Diğer değerleme ölçütleri de benzer sinyaller veriyor. Bespoke Investment Group’a göre, S&P 500’ün fiyat-satış oranı kısa süre önce 3,33 seviyesine çıkarak rekor kırdı. Karşılaştırmak gerekirse, 2000 yılındaki dotcom zirvesi 2,27 seviyesinde kalmış, Kovid sonrası dönemde ise 3,21’e yükselmiş ve ardından değerlemeler yavaşlamıştı.
Bununla birlikte, bazı uzmanlar Buffett göstergesinin artık eskisi kadar anlam taşımayabileceği fikrini de savunuyor. Son yirmi yılda ABD ekonomisi önemli ölçüde değişti. Varlık yoğunluğundan uzaklaşarak teknoloji, yazılım ve fikri mülkiyet tarafından desteklenen bir yapıya büründü. Bu nedenle, gayrisafi yurt içi hasıla ve gayrisafi milli hasıla, fiziksel fabrikalar yerine veri ağları ve inovasyona dayalı bir ekonominin değerini tam olarak yansıtmayabilir. Bu açıdan, dünyanın en üretken ve yenilikçi ekonomisi için daha yüksek hisse senedi değerlemeleri makul görülebilir.
Buffett uzun süredir bu gösterge hakkında yorum yapmadı. Ancak son iki yıldır Berkshire Hathaway bünyesinde büyük bir nakit rezervi oluşturuyor ve CEO’luk görevini Greg Abel’e devretmeye hazırlanıyor. İkinci çeyrek bilançosuna göre şirketin nakit varlıkları 344,1 milyar dolara ulaştı ve dev yatırım firması üst üste 11 çeyrektir net hisse satıcısı konumunda.
Göstergenin artık eskisi kadar anlamlı olup olmadığı tartışılsa da ‘Omaha Kâhini’nin mevcut pozisyonlarıyla birlikte bu denli nakit seviyelerine ulaşması dikkat çekmeye devam ediyor.