Bitcoin ETF’leri için yönetilen varlıklar, altın ETF’leri için yönetilen varlıklara hızla yetişiyor.
Altın yeni rekor seviyelere tırmandı ancak Bitcoin de değerli bir rakip olduğunu kanıtladı çünkü kripto para birimi için borsa yatırım fonlarında yönetilen varlıklar, güvenli liman olarak kabul edilen altını hızla yakalıyor.
ETF yarışı
MarketWatch’tan Myra P. Saefong’un haberine göre, yatırımcıların her ikisine de olan ilgisi güçlü olsa da, merkez bankalarının değerli metal alımları, bu yıl şimdiye kadar Bitcoin’e karşı önemli ölçüde daha iyi performans göstermesine katkıda bulundu.
Frontier Investments‘ın kurucu ortağı ve CEO’su Louis LaValle, yine de Bitcoin için ETF yapısının birçok yatırımcı için meşruiyet sağladığını söylüyor ve kripto para biriminin son dönemdeki yükselişinin hem genişleyen benimsenme hem de spekülatif pozisyonlanmayı yansıttığını ekliyor.
Bespoke Investment Group‘un geçen hafta sonu X’te yayınladığı verilere göre, Bitcoin ETF’lerinin ortaya çıktığı birkaç yılda, büyük Bitcoin borsa yatırım fonlarının yönetim altındaki varlıkları keskin bir artış gösterdi ve altın ETF’lerindeki yönetilen varlıklarla rekabet etti.
Kısa sürede yüksek performans
İlk Bitcoin vadeli işlem ETF’si olan ProShares Bitcoin ETF’si 2021’de piyasaya sürülürken kripto parayı doğrudan elinde tutan spot Bitcoin ETF’leri Ocak 2024’te onaylandı. Bunlar arasında Bitwise Bitcoin ve iShares Bitcoin Trust ETF’leri yer alıyor.
En büyüğü SPDR Gold Shares da dahil olmak üzere sekiz altın ETF’sinin yönetilen varlıkları yaklaşık 180 milyar dolara yükselirken iShares Bitcoin Trust da dahil olmak üzere sekiz Bitcoin ETF’sinin yönetilken varlıkları FactSet verilerine göre göre yakın zamanda 160 milyar dolara yaklaştı. Bitcoin ETF’lerinin kısa süredir var olduğu düşünüldüğünde bu etkileyici bir performans anlamına geliyor.
LaValle, “Bitcoin, özellikle genç yatırımcılar ve daha yüksek risk toleransına sahip olanlar arasında altının piyasa payının bir kısmını ele geçirdi” diyor.
Ancak Bitcoin’lerin ‘mükemmel ikameler olmadığını’ söyleyen LaValle, merkez bankalarının geçen yıl 1.000 tondan fazla altın satın aldığını ancak ‘sıfır Bitcoin’ satın aldığını belirtiyor.
LaValle, merkez bankalarının geçen yılki altın alımlarının tarihsel ortalamanın neredeyse üç katı olduğunu, aynı zamanda merkez bankalarının ABD Hazine bonolarındaki varlıklarını azalttığını da ekliyor ve “Bu ayrım önemli” diyor.
LaValle, “Altın, yüzyıllar öncesine dayanan birçok finansal krizde kendini kanıtladı. Bitcoin’in 15 yıllık bir geçmişi var ve bu sürenin çoğu likidite odaklı bir boğa piyasasında geçti. Yine de Bitcoin ve altın arasındaki pozitif, eş zamanlı fiyat hareketi, muhtemelen her ikisinin de şu anda aynı tezle, yani mevcut değer kaybı endişeleriyle işlem gördüğü anlamına geliyor” şeklinde konuşuyor.
Bitcoin’in yükselişi
Bitcoin’e olan ilginin ne kadar hızlı arttığını görmezden gelmek zor. State Street Investment Management‘ın küresel strateji başkanı Aakash Doshi, “Bitcoin, bu yıl fiyatların artmasına yardımcı olan ABD düzenleyici kurumlarının desteğini aldı ve benimsenmesi artıyor. Örneğin, bu yılın başlarında ABD Başkanı Donald Trump stratejik bir Bitcoin rezervi oluşturdu” diyor.
“Hem altın hem de Bitcoin, zayıf ABD Doları ve alternatif itibari para talebinden faydalanabilir ancak altın düşük volatiliteli bir rezerv varlığıdır” diyen Doshi, bu nedenle, ABD’de durgunluk veya gerçek bir büyüme yavaşlaması yaşanıyorsa, altının güvenli bir liman olduğunun altını çiziyor.
Altın vadeli işlemleri Comex’te rekor seviyelerde seyrediyor. Bu arada, Dow Jones Piyasa Verileri’nin CoinDesk verileri üzerinden yaptığı analize göre, Bitcoin en son 14 Ağustos’ta 124.495,51 dolarlık rekor seviyeden kapandı. Bitcoin şu an 110.670 dolar civarında seyrediyor ve zirve seviyesinde yüzde 11 oranında aşağıda bulunuyor.
American Hartford Gold Başkanı Max Baecker, Bitcoin’in temellerinin sağlam olduğunu ve dijital parayı uzun vadeli büyümeyi benimseme ve kıtlığın yönlendirdiğini söylüyor. Baecker, “Son dönemde 110.000 doları aşan ralliler, Fed ve makroekonomik katalizörler arasında yatırımcı iştahını vurguluyor ancak volatilite yüksek kalmaya devam ediyor” diyor.
Baecker, Bitcoin’in kısa vadede, özellikle ‘spekülatif ralliler veya güçlü dijital benimseme anlarında’ altını geride bırakabileceğini ancak aşırı volatilitesinin bu kazanımların ‘hızla tersine dönebileceği’ anlamına geldiğini ekliyor.
‘Altına hücum’dan çok uzak
Bu arada, BullionVault araştırma direktörü Adrian Ash, altına yeni para girişinin güçlü olduğunu, ancak 2008 Finans Krizi veya Kovid-19 pandemisindeki artışların oldukça altında kaldığını söylüyor.
Bu nedenle Ash, “Altının amansız boğa piyasası hala bir ‘altına hücum’dan çok uzak. Yeni para girişleri, mevcut yatırımcıların altını yeni rekor seviyelerde satmayı tercih etmesiyle karşılanıyor” diyor.
Ağustos ayındaki genel altın talebi, satışlar düşüldükten sonra neredeyse sıfırdı ve toplamda, ay boyunca altın satın alan özel yatırımcı sayısı yüzde 5,3 oranında düşerek Ocak ayından bu yana en düşük seviyeye gerilerken satıcı sayısı sadece yüzde 3,5 oranında düşerek Haziran ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Ash’e göre, fiziksel külçe altın konusunda yatırımcı güvenini yansıtan BullionVault’un Altın Yatırımcı Endeksi de 0,3 puan düşerek 53,9’a geriledi. Bu, yedi ayın en düşük seviyesi ancak 50’nin üzerindeki herhangi bir değer, satıcıdan çok alıcıya işaret ediyor.
Bu arada Ash, ABD’de altına yeni yatırımların ‘yine durgun’ olduğunu, Temmuz ayına göre yüzde 14,3, 12 aylık ortalamaya göre ise yüzde 27,4 oranında düşüş yaşadığını ifade ediyor.
“Gizlii yükseliş”
Metals Daily CEO’su Ross Norman da son yorumunda, altının yükselişini en olağanüstü kılan şeyin, Batılı yatırımcılar açısından kurumsal ve bireysel seviyelerde düşük katılım görmesi olduğunu belirtiyor.
Norman, “Bu bir tür gizli yükseliş. Uzaktan bakıldığında, Asyalıların açıkça çok farklı bir bakış açısı var ve inançları kesinlikle çok daha yüksek” diyor.
BullionVault’tan Ash, ABD’li yatırımcıların altına olan düşük ilgisinin Trump’ın fiyatları yükseltmede bu kadar önemli bir rol oynaması göz önüne alındığında ironik olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Trump’ın iç ve dış ticaret politikaları, merkez bankalarından ve Asya zenginliğinden altına daha fazla giriş yapılmasını açıkça desteklerken, “bunlar küresel jeopolitik sistemin daha derin ve uzun vadeli bir kırılmasının yalnızca bir parçası.”
Ash, “Ortaya çıkan güvensizlik ve belirsizlik, altın fiyatlarını desteklemeye ve yükseltmeye devam edecek gibi görünüyor” diyor.
“Bitcoin mi altın mı” tartışması
Küresel kripto varlık yöneticisi Bitwise‘ın kıdemli yatırım stratejisti Juan Leon, yatırımcılar için Bitcoin’in mi yoksa altının mı daha iyi bir seçim olduğu konusunda, bunun yatırımcıların kapasitelerine ve risk toleranslarına bağlı olacağını ifade ediyor.
Leon, “Yatırımcılar için hangisinin daha iyi bir seçim olduğu sorusuna gelince, Bitcoin mi yoksa altın mı, cevap, ikisinden biri değil, muhtemelen ikisi de. Altın istikrar ve kanıtlanmış kriz koruması sunarken, Bitcoin asimetrik yükseliş potansiyeli, daha hızlı bir benimsenme eğrisi ve makro riskten korunma potansiyeli sunuyor. Bu nedenle çoğu yatırımcı için hangisinin daha iyi bir seçim olduğu sorusunun cevabı, ikisinden biri değil, muhtemelen ikisi de” diyor.
Frontier Investments’tan LaValle ise “Şu anda her ikisini de yönlendiren aynı makroekonomik tema: Devlet borcuna olan güvenin azalması” diyor ve ekliyor: “Merkez bankalarının bu seviyelerden altın satın alması, fiyattan ziyade para biriminin değer kaybından endişe duyduklarını gösteriyor. Aynı dinamik, Bitcoin’i destekliyor ancak sektör rotasyonundan ziyade bireysel yatırımcılar ve hedge fon akışları aracılığıyla.”
LaValle şöyle devam ediyor: “Bu tema devam ettiği sürece her ikisi de işe yarayabilir ancak daha muhafazakar bir yatırımcı için altının kurumsal desteği ve uzun vadeli geçmişi onu daha güvenilir bir hedge aracı haline getiriyor. Bitcoin ise aynı tezin daha yüksek beta değerine sahip bir versiyonuna karşılık geliyor.”