Altın, yıl içinde gösterdiği olağanüstü yükselişin ardından yatırımcıların 2025 beklentilerini yeniden değerlendirmesiyle birlikte durulma evresine girdi. Yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 54 değer kazanan değerli metal, ekim ayında ulaştığı tarihi zirveden sonra yaklaşık 500 dolarlık bir geri çekilme yaşadı.
Saxo Bank Emtia Strateji Başkanı Ole Hansen, piyasanın bu dönemde “coşku”dan “değerlendirme” aşamasına geçtiğini belirterek, yatırımcıların artık faiz indirimleri, mali baskılar, jeopolitik riskler ve merkez bankası talebinin fiyatlara ne ölçüde yansıdığını sorguladığını aktardı.
Kısa vadeli baskılar
Hansen’e göre Hindistan’da Diwali döneminde görülen güçlü talep sonrası gelen geleneksel duraklama, piyasada kısa vadeli yavaşlamaya yol açtı. Ayrıca Çin’in bazı mücevher perakendecileri için Katma Değer Vergisi muafiyetini kaldırması, yerel maliyetleri yükselterek talebi sınırlayabilir.
ABD tarafında ise Ekim ayında gerçekleşen faiz indiriminin ardından Fed Başkanı Jerome Powell’ın “bekle-gör” yaklaşımı, doların güçlenmesine ve reel getirilerin artmasına neden oldu. Bu durum, altına yönelik kısa vadeli talebi zayıflattı.
Teknik görünüm ve piyasa dengesi
Hansen, teknik açıdan bakıldığında iki haftalık düşüşün, dokuz haftalık yüzde 27’lik sert yükselişin ardından geldiğini ve piyasada sağlıklı bir “rahatlama” sürecine işaret ettiğini söylüyor. 3.835–3.878 dolar aralığındaki bölgenin önemli bir destek alanı olduğunu vurguluyor.
Yıl başından bu yana ETF pozisyonlarının 484 ton arttığı, merkez bankalarının ise üçüncü çeyrekte 220 tonluk alımla talebini sürdürdüğü belirtiliyor. Bu durum, düşüşlerin sınırlı kalmasına katkı sağlıyor.
Uzun vadeli görünüm
Nefes’ten Ömür Kırbaşlı’nın haberine göre Hansen, kısa vadeli ivmenin zayıflamasına rağmen altını destekleyen temel faktörlerin geçerliliğini koruduğunu ifade ediyor. ABD’de artan borçlanma maliyetleri, parasal genişleme eğilimi ve merkez bankalarının rezerv çeşitlendirme çalışmaları, altına olan ilgiyi canlı tutuyor.
Faiz oranlarının orta vadede reel anlamda düşük kalması da değerli metali destekleyen bir diğer etken olarak öne çıkıyor. Ayrıca küresel enflasyonun yüzde 3 civarında seyretmesi durumunda Fed’in 2026’ya doğru yeni bir gevşeme sürecine girmesi bekleniyor.
“Bu bir soluklanma”
Saxo Bank analizi, mevcut düşüşün kalıcı bir geri dönüş değil, güçlü bir rallinin ardından gelen sağlıklı bir düzeltme olduğunu ortaya koyuyor. Hansen’e göre, altın fiyatlarında kısa vadeli dalgalanmalar ve kar satışları görülebilir, ancak borç yükü, enflasyon baskısı ve rezerv çeşitlendirme eğilimi önümüzdeki yıl yeniden yükseliş zeminini oluşturacak.

