Bu yıl altın ve gümüş fiyatlarında yaşanan olağanüstü yükseliş, itibari para birimlerinin değerinin aşındığı endişesiyle beraber gerçekleşti. Yatırım çevrelerinde paranın ‘değer kaybına’ karşı portföy koruma ticareti (debasement trade) söylemleri öne çıktı. Ancak altının en büyük nihai tüketicilerinden bazıları için söz konusu ralli kelimenin tam anlamıyla ‘değer kaybı’ anlamına geliyor. Financial Times’ın haberine göre dünyaca ünlü bazı kuyumculuk firmaları ürünlerdeki altın içeriğini azaltıyor.
Habere göre, maliyetlerdeki keskin artışla başa çıkmaya çalışan mücevher üreticileri, tasarımlarını daha az değerli metal içerecek şekilde değiştiriyor. Analistler, bazı şirketlerin değerli metaller yerine daha ucuz baz metallere yönelmesini bekliyor.
Mücevher sektörü, geleneksel olarak altına yönelik talebin en büyük kaynağı konumunda bulunuyor. Altına talebinin yaklaşık üçte birini oluşturmasına rağmen, Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre mücevher amaçlı altın tüketimi, üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 19 düşerek 371 tona geriledi. Sektördeki altın talebi dokuz çeyrektir geriliyor ve söz konusu zaman aralığı 2011’den bu yana kaydedilen en uzun düşüş dönemi olarak dikkat çekiyor.
Fiyatlardaki hızlı artış, lüks segmentteki markalar için bile sorun yaratıyor. Boucheron ve Pomellato gibi markaların sahibi olan Kering, yılın başlarında yatırımcılara maliyet artışlarının etkisini dengelemek amacıyla fiyat ayarlamaları ve “üretim verimliliği” önlemlerine başvuracağını bildirmişti.
Ancak maliyet artışlarını doğrudan fiyatlara yansıtmak, fiyat hassasiyeti daha yüksek olan orta segment markalar için çok daha zor. ABD ve birçok Avrupa pazarında tüketici güvenine ilişkin endişeler de eklenince, yaklaşan Noel sezonu öncesinde tablo daha da zorlaşıyor.
Kopenhag Borsası’nda işlem gören Pandora ile ABD merkezli Brilliant Earth, geçtiğimiz hafta kâr marjı tahminlerini düşürdü. Brilliant Earth CEO’su Beth Gerstein, “Sektörümüzün bugüne kadar gördüğü en zorlu maliyet baskısıyla karşı karşıyayız” dedi.
Gümüş takılarıyla tanınan Pandora, alt segment markaların denge kurmakta zorlandığı ince çizgiye dikkat çekti. Gümüş, şirketin satılan malların maliyetinin yüzde 30’unu oluşturuyor. Dolayısıyla ürünlerinde gümüş kullanımını azaltıp paslanmaz çelik gibi alternatiflere yönelmek, maliyetleri düşürmenin açık bir yolu gibi görünse de dengenin diğer tarafı marka algısını zedeleme riski taşıyor. Pandora CEO’su Alexander Lacik, şirketin “taklit mücevher üreticisine dönüşmeyeceğini” vurguluyor.
Pandora, marjlarını korumak için başka yöntemler üzerinde çalışıyor, ancak bu yeniliklerin hayata geçmesi zaman alıyor. Buna karşın, metal fiyatlarındaki yükselişin fazla abartılı olduğunu düşünen veya gümüş fiyatlarındaki olası düşüşe karşı korunmak isteyen yatırımcılar için bu durum fırsat yaratabilir. Pandora hisseleri yıl başından bu yana yüzde 40 değer kaybetti ve şu anda gelecek yılın tahmini kârının yalnızca 10 katı fiyattan işlem görüyor. Gümüşte yaşanacak kısmi bir düşüş bile şirketin hisseleri üzerindeki baskıyı hafifletebilir.

