Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu toplantısı, taraftarın istifa çağrıları ve sürpriz başkan adayının açıklanması gibi gelişmelere sahne oldu. Kurulda konuşan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu olarak görevlerinin başında olduklarını belirterek “Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Koç’un konuşması özetle şöyle:
“Dostum olan futbolcuyken bize hizmet eden Bülent Hocamızın kendisine ve ailesine baş sağlığı diliyorum. Allah kimseyi evlatlarıyla sınamasın. Sevgili kızı, nurlar içinde yatsın. Bu acının tek ilacı zaman. Evlat olunca geçmesi çok zor.”
“Geldiğimiz nokta bizi dezavantajlı duruma düşürdü. Burada rakamlarla tablolarla sizi ikna etmeye çalışmayacağım. Siz gönül koydunuz, ben de gönülden konuşacağım. Geçen sene renkli, çetin, yeri geldiğinde gergin bir kongre yaşadık. Fenerbahçe demokrasisinin ne kadar önemli olduğunu herkese gösterdik. 3 yıl için daha göreve geldik. Çok daha programlı, geçmişten kazanılan tecrübelerle çalışmalarımızı başlattık. O dönemde seçilme garantimiz yoktu. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş 5 teknik direktöründen birisi olan Jose Mourinho’yu hem Aziz Yıldırım hem de biz istedik. Herkes tarafından coşkuyla karşılandı. Sadece Türkiye değil, tüm dünyada yankı uyandırdı. Fenerbahçe’nin konuşulmasına sebep olan bir transfer oldu. Onunla olan hedefimiz geleceği planlamak ve teknik açıdan da istikrar sağlamaktı. 99 puan alan İsmail Hoca’yı da eleştiren bir camiayız. Hocamızın talepleri doğrultusunda transfer sürecine erken başladık. Uzun yıllardır yaşananın aksine transfer planlamamızı yaz kampından önce bitirdik. Geçmişte FFP cephanemizin zayıflığıyla mecburen kiralama yöntemleri kullandık. Bu kez biraz da pahalı hareket ederek çok daha cesur davrandık. Fenerbahçe tarihinin futbolcu açısından baktığımızda finansal olarak en yüksek bütçeli, en değerli kadrosunu kurduk. Hem Avrupa’da hem de Türkiye’de başarılı olacak bir takım kurduğumuzu düşünüyorum. Ben bugüne kadar ne yaşanırsa yaşansın kimsei mazeret göstermedim. Başarısızlık ve hayal kırıklığı varsa tek sorumlusu başkan ve yönetimdir.”
“TARİHİN EN İYİ ARA TRANSFER DÖNEMLERİNDEN BİRİYDİ”
“Futbol açısından ben ve arkadaşlarım elimizden gelenin, elimizdeki maddi güçle yapabileceğimizin en iyisini yaptığına inanıyorum. Futbol sadece planlamayla değil bazen de şansla ilgili yazılan bir hikayedir. Bazen futbolda akıl ve mantığın algılayamayacağı şeyler oluyor. Takımımızı şampiyonluğun en güçlü adayı olarak konumlandırdık. Devre arasında belki de Fenerbahçe tarihinin en iyi ara transfer dönemlerinden birini geçirdik. Talisca, Skriniar, Diego Carlos gibi isimleri kadromuza kattık. Hem futbol kalitesi hem rekabet seviyesi hem de mücadele açısından doğru yolda olduğumuzun bir göstergesiydi. Yeri geldi hepimizi çıldırtacak bir futbol kalitesi vardı ama o maçları da kazandık. Tabii ki ikincilik bizi kesmiyor. Yıllardır hep yarışın içindeyiz ama maalesef ikincilikle yetinmek zorunda kalıyoruz.”
“DERBİDEN SONRA KİMSE HAKEM KONUŞMADI”
“Riyad konusu sadece bize yazıldı. Biz, federasyonla görüş ayrılığı ya da çatışma içindeyken kimse gelip de federasyonla aramızı yapmadı ya da yapmaya çalışmadı. Yıllar sonra bir derbiye yabancı bir hakem atandıysa ve VAR hakemleri yabancı olduysa bu sadece bir karar değil, sistemin mecbur kaldığı bir durumdur. Yabancı hakem devam etmemesi, kanaatimizce son derece hatalı ve gereksiz bir karardı. Kamuoyu konuyu satın almış, bu karara karşı gelenler de derbiden sonra ne kadar önemli olduğunu görmüş. Kimse hakem konuşmamış. Adam gördüğünü çalıyor, gidiyor. Yeri geliyor VAR hakemleri aleyhimize hata yapıyor. Biz ağzımızı açmıyoruz. Çünkü hata yapmazlar diye bir kaide yok, niyet önemli.”