Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS), son dönemdeki altın fiyatlarındaki sert yükselişin merkezinde bireysel yatırımcıların bulunduğunu açıkladı. Kurum, altının geleneksel “güvenli liman” kimliğinden uzaklaşarak daha çok spekülatif bir enstrümana dönüştüğünü vurguladı.
BIS’in üç aylık piyasa değerlendirme raporunda, hisse senedi fiyatlamalarındaki aşırı değerlemelere yönelik artan kuşkuların özellikle büyük fonları güvenli varlıklara yönelttiği, buna paralel olarak bireysel yatırımcıların da bu hareketten yararlanma refleksiyle alımları hızlandırdığı ifade edildi.
“Altın, tarihsel güvenli liman işlevinden saptı”
BIS Para ve Ekonomi Bölümü Başkanı Hyun Song Shin, Basel’de yaptığı açıklamada, altın fiyatlarının diğer riskli varlıklarla birlikte yükselmesinin olağan kalıplardan koptuğuna dikkat çekerek, “Altın son dönemde daha belirgin biçimde spekülatif bir varlığa dönüştü” dedi.
Kurumun analizine göre, eylül ayı başında başlayan süreçten bu yana altın yaklaşık yüzde 20 prim yaptı. Portföy hareketleri incelendiğinde, bu artışın bir bölümünün “trend izleyen” bireysel yatırımcıların, altın etrafında oluşan medya etkisinden faydalanma çabasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Faiz indirimi beklentileri risk iştahını artırdı
BIS, küresel çapta faiz indirimi beklentilerinin risk alma eğilimini körüklediğini ve ekonomik yavaşlama kaygılarını sınırladığını rapora yansıttı. ABD Başkanı Donald Trump’ın Nisan ayında açıkladığı tarifeler sonrası gerileyen hisse senedi piyasalarının yeniden yükseliş trendine geçtiği, teknoloji ve özellikle yapay zeka odaklı şirketlerin ralliyi sürüklediği kaydedildi. Ancak yüksek değerlemeler nedeniyle piyasada artan bir tedirginlik olduğuna işaret edildi.
Altın ve hisse senetleri aynı dönemde “patlama bölgesinde”
BIS’e göre, son birkaç çeyrek, son 50 yıl içinde altın ve hisse senetlerinin eş zamanlı olarak “patlayıcı” bir bölgeye geçtiği tek dönem olarak kayıtlara geçti. Kurum, “Bu tür patlayıcı fazların ardından balon genellikle ani ve sert bir düzeltmeyle söner” uyarısında bulundu. 1980’deki altın çöküşü örnek gösterilirken, düzeltmelerin değişkenlik gösterebildiği ve uzun zaman alabileceği vurgulandı.

