GR. ALTIN5.695,89
BTC101.609,23
ETH3.416,99
LTC98,51
BNB954,39
SOL153,87
AVAX16,92
ADA0,55
DOT2,93
13 Kasım 2025, Per

İBB iddianamesinden: Yurt dışı borçlanmalar amaç dışı kullanıldı

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve mahkemeye sunulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi yolsuzluk iddianamesinde (İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü) yer alan ve “kamu kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçunun işlendiği 60. eylemde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve İSKİ tarafından toplam 14 yurt dışı borçlanması yapıldığı, bunların 10’unun raylı sistem projeleri, 4’ünün ise diğer altyapı projeleri için temin edildiği aktarıldı.

“Yurt dışı borçlanmalar amaç dışı kullanıldı”

Yurt dışı borçlanma kapsamında 19 finansal kuruluştan ilgili proje için açılan mevduat hesaplarına 69 milyar 516 milyon 54 bin lira geldiği ve soruşturmaya konu finansmanlardan gelen paraların büyük bir kısmının amacı dışında kullanıldığı belirtildi.

Yurt dışı krediyle finanse edilen projeler arasında yer alan Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı araç alımı projelerinde hazine garantisi olmaksızın sağlanacak finansman için bakanlıkça uygunluk verildiği, İBB ile “Deutsche Bank AG-Londra Şubesi” arasında 18 Ekim 2019’da 110 milyon euro tutarında sözleşme imzalandığı anlatıldı.

Sözleşme kapsamındaki 110 milyon euronun ilgili hesaba geldiği, akabinde Kentsel Katı Atık Yakımı Projesi kapsamındaki 30 milyon 323 bin 476 euronun da aynı hesaba geldiği iddianamede yer aldı.

“51 milyon 900 bin euro ile 6 bin 200 dolar yabancı kuruluşlara aktarıldı”

İddianamede, gelen paranın yaklaşık 51 milyon 900 bin eurosu ile 6 bin 200 dolarının Credit Agricole CIB, Fransız Kalkınma Ajansı gibi yurt dışı yerleşik finansal kuruluşlarına aktarıldığının tespit edildiği belirtildi.

Kalan paradan 387 milyon liranın vergi, SGK, elektrik, icra ve benzeri ödemeler için, 3 milyon liranın yurt içindeki banka şubelerine, 9 milyon 300 bin lira ve 2 milyon 500 bin euronun ise İBB ve ortaklıklarına gönderildiği iddianamede kaydedildi.

İddianamede, İBB ve İSKİ tarafından 2019-2025 yıllarında kullanılan yurt dışı finansmanların yaklaşık yüzde 10-15’nin doğrudan finansman sözleşmelerinde yer alan ve finansmanın amacı olan yüklenici şirketlere ödendiği, kalan kısmının ise farklı kurum ve kişi hesaplarına aktarıldığı da yer aldı.

“Dış borçla dış borçlar ödendi”

Öte yandan finansmanların yaklaşık yüzde 20’sinin tekrardan yurt dışı finans kuruluşlarına ödendiği ve bu nedenle de borç borçla kapatılarak kamunun zarara uğratıldığına da iddianamede yer verildi.

İncelenen yurt dışı finansmanlarının, amacına aykırı olarak kullanılması ve bunların doğrudan Ekrem İmamoğlu tarafından kurulan suç örgütüne bağlı veya yakın şirketlere aktarıldığı ya da önce İBB’ye bağlı iştiraklere oradan da usulsüz ihaleler yoluyla dolaylı olarak bu şirketlere aktarıldığı anlatılan iddianamede, bu sebeple kullanılan yurt dışı finansmanından amaçlanan faydanın sağlanamadığı dile ifade edildi.

Kullanılan yurt dışı finansmanlarının yaklaşık yüzde 50’sin İBB ve ortakları ile projeyle ilgisi olmayan kurum ve kişi hesaplarına aktarıldığı belirtildi.

Reklam Alanı

İddianamede İBB ve İSKİ tarafından kullanılan yurt dışı finansmanlarının, İmamoğlu’nun kurduğu suç örgütünün parasal kaynaklarından biri olarak kullanıldığı da vurgulandı.

“İstanbul House ile örgüt üyeleri ödüllendirildi”

Paris’te düzenlenen 2024 yaz olimpiyatlarında İBB ve İstanbul Spor AŞ tarafından açılan ve tanıtım ofisi gibi gösterilen İstanbul House’a Ekrem İmamoğlu’nun bir çok örgüt üyesini ödüllendirmek için götürdüğü kaydedilen iddianamede, o dönemde buraya yapılan harcamaların miktarının yüksekliğiyle ilgili olarak kamuoyundan gelen tepkiler üzerine inceleme gerçekleştirildiği anlatıldı.

İddianamede, soruşturma sürecinde yapılan açık kaynak araştırmaları kapsamında İBB ve İSKİ tarafından kullanılan tahvil ve kredileri kapsayan yurt dışı finansmanlarının, kullanım amacı olan metro, arıtma tesisi gibi alt yapı çalışmaları için değil, örgütün amaçları doğrultusunda kullanıldığı aktarıldı.

KÜLTÜR AŞ İDDİASI

İddianamede dikkat çeken bir detay da Kültür AŞ ile ilgili. İhalede, İBB Kültürel Etkinlikler Şube Müdürlüğünce, İstanbul genelinde yapılacak muhtelif kültürel ve sanatsal etkinlikler, kültür ve sanat organizasyonları, bu etkinlik ve organizasyonların tanıtım ve duyuru hizmetleri ile muhtelif baskılı materyallerin temini hizmet alımı işinde, 10 Ocak 2024’e 468 kalemden oluşan bir ihale yapıldığı anlatıldı.

Firmalardan 6’sının doküman indirmesine rağmen sadece Kültür AŞ’nin teklif verdiği aktarılan iddianamede, İBB Kültürel Etkinlikler Şube Müdürlüğü ile Kültür AŞ arasında 934 milyon 447 bin 750 lira artı KDV bedelle sözleşme imzalandığı aktarıldı.

Bu kapsamda, “ihaleye fesat karıştırma” ve “kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırma” suçlarının işlendiği aktarılan iddianamede, ana ihalenin ardından işlerin 18 kısma bölünerek toplam 346 milyon 126 bin 875 lira tutarındaki kısmının alt yüklenicilere verildiği tespit edildiği belirtildi.

Hazırlanan iddianamede, söz konusu ihalede kamu zararının 225 milyon 33 bin 125 lira olduğu aktarıldı.

İddianamede, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda ihale sürecinde usulsüzlükler yapıldığı ifade edildi.

Raporda, hizmet alımı adı altında bazı mal alımlarının da gerçekleştirildiği, mal, hizmet ve yapım işlerinin bir arada ihale edilmesinin mevzuata aykırı olduğu, ayrıca 468 kalemden oluşan ihalenin kısmi teklife kapalı tutulmasının rekabeti engellediği belirtildiği de iddianamede yer aldı.

İddianamede, farklı hizmet gruplarının ve doğal bağlantısı bulunmayan 51 kalem işin tek bir ihale kapsamında birleştirildiği, bu durumun da teknik yeterliliği olan firmaların katılımını zorlaştırdığı kaydedildi.

Konuya ilişkin tanık ve şüphelilerin de ifadelerine yer verilen iddianamede, beyanlarda, İBB tarafından yapılan ana ihaleler ile alt ihalelerin hangi şirketler üzerinde kalacağının başından itibaren belli olduğu belirtildi.

Beyanlarda ortak şekilde ihalelerin önceden ayarlanarak adrese teslim şekilde gerçekleştiğinin ifade edildiği kaydedilen iddianamede, çok sayıda kişinin aynı yönde ifade vermesinin tesadüf olarak değerlendirilemeyeceği vurgulandı.

“Fatoş Ayık’ın laptop’u üzerinde inceleme”

Hazırlanan iddianamede, Medya AŞ’de görevli olan şüpheli Fatoş Ayık’ın kullandığı laptop üzerinde yapılan incelemede, “Signal” isimli uygulama üzerinden birtakım konuşmaların yapıldığının da tespit edildiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

​​​​​​​”Bu konuşmalar, İmamoğlu suç örgütü yöneticisi şüpheli Murat Ongun, örgüt üyesi olan şüpheliler Emrah Bağdatlı, Elif Güven, Fatoş Ayık, Nazlı Dalar, Can Akın Çağlar, Hakan Karaköse ve Kağan Sürmegöz tarafından İBB ve iştirakleri tarafından düzenlenen ihaleler ve iş alımlarının usulsüzce organize edildiğini, tüm süreci şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla şüpheli Murat Ongun eliyle başta şüpheli Emrah Bağdatlı olmak üzere adı yer alan diğer şüpheliler tarafından hileli bir şekilde düzenlendiğini, bu suretle İmamoğlu suç örgütüne maddi kaynak sağlanma şeklini gözler önüne sermektedir.”

İddianamede, ihalelerde görev alan İBB ve iştirak şirketlerin çalışanları olan bazı şüpheliler hakkında soruşturma işlemlerinin devam ettiği ve bu şüphelilere iddianamede yer verilmediği kaydedildi.

Aynı işin 2021 yılındaki ihalesinde 53 milyonluk kamu zararı

İddianamede, aynı iş kapsamında 31 Aralık 2021 tarihinde 446 kalemden oluşan ihale yapıldığı, dokümanının 5 firma tarafından indirilmesine rağmen ihaleye sadece Kültür AŞ tarafından teklif verildiği ve İBB Kültürel Etkinlikler Şube Müdürlüğü ile Kültür AŞ arasında, 217 milyon 907 bin 400 lira artı KDV bedelle sözleşme imzalandığı da yer aldı.

İhalenin Kültür AŞ tarafından alındıktan sonra 9 kısma bölünerek 74 milyon 416 bin 200 lira tutarındaki işlerin alt yüklenicilere davet usulü ile yaptırılmasına karar verildiği belirtilen iddianamede, bu kapsamda 9 ayrı alt ihale yapıldığının anlaşıldığı, ihale kapsamında hizmet alımı adı altında yapılan bazı alımların mal alımı olduğunun anlaşıldığı aktarıldı.

“REKLAM İHALELERİYLE SİSTEME FON SAĞLANDI”

İddianamede, “ihaleye fesat karıştırma” ile “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlarını içeren 61’inci eylemde, kamu zararının 490 milyon 996 bin 653 lira artı KDV olduğu belirtildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) mülkiyeti, yönetimi ve tasarrufu altında bulunan alanlarda mevcut ve tesis edilecek olan 2 bin raket tipi ile 400 megalight tipi reklam uygulamasının 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi işi kapsamında yapılan ihalenin ilanında ve şartnamesinde, işin niteliği ile miktarının tam olarak belirtilmediği kaydedilen iddianamede, bu hususun açıkça belirtilmesi halinde ihaleye katılım sağlayacak firmalar nezdinde bir artış olmasının kuvvetle muhtemel olduğu ancak açıkça belirtilmemesi nedeniyle suça konu ana ihaleye daha fazla isteklinin girmesinin kasıtlı olarak engellendiği ifade edildi.

İddianamede, ana ihaleye daha fazla isteklinin teklif vermesi engellenerek, ana ihalenin Kültür AŞ üzerinde kalmasının hedeflendiği, suça konu ihaleye sadece İBB’nin iştirak şirketi olan Kültür AŞ tarafından teklif verildiği belirtilerek, şu tespitlere yer verildi:

“Gerek Kültür AŞ ile iş yapan gerek Kültür AŞ’de görevli olmaları hasebiyle burada çalışan tanık ve şüphelilerin beyanları incelendiğinde ise suça konu ana ihalenin şartnamesine konan ve pratikte faydası olmamasına rağmen katılımı sınırlayan hükümlerin, ihale ilan başlığının detay içermeden yayınlanmasının, aslında şüpheli Ekrem İmamoğlu elebaşılığında kurulan suç örgütünün plan ve organizasyonu dahilinde oluşturulan bir kurgunun ürünüdür. Ulaşılmak istenilen amaç, ihalenin Kültür AŞ nezdinde kalması sağlanarak, akabinde yönetmelik gereği Kültür AŞ’ye tanınan serbestiden faydalanıp, davet usulü ile istenilen firmaların ihaleye davet edilmeleriyle muvazaalı yan tekliflerde almak suretiyle alt kiralama ihalelerinin suç örgütüne müzahir firmaların uhdesinde bırakılmasıdır. Görüldüğü üzere, elde edilecek gelirlerin bu firmalar tarafından suç örgütü içerisinde kurulan ‘sistem’ isimli yapıya aktarılarak, örgütün planları doğrultusunda amacına ulaşılabilmesini sağlamak hedef olarak belirlenmiştir.”

Ana ihalenin suç örgütü tarafından organize edilerek Kültür AŞ nezdinde bırakıldıktan sonra üç kışıma ayrıldığı belirtilen iddianamede, bu alt kiralama ihalelerini kazanan Panoffect Medya AŞ, BVA Reklam ve Danışmanlık AŞ ile Urbanmedia Reklam ve İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi isimli her üç şirket yetkililerinin buradan elde ettiğ​​​​​​​i haksız kazançları örgüt içerisinde kurulan “sistem” isimli yapıya aktardıkları ifade edildi.

İddianamede, ana ihalenin ve ona bağlı olarak yapılan üç alt kiralama ihalelerinin, Ekrem İmamoğlu elebaşılığında kurulan suç örgütünün plan ve organizasyonu dahilinde yapıldığı, ihalelerin aslında hileli bir şekilde organize edilerek, örgütün maddi açıdan desteklenmesi için kullanılan bir araç olduğu ve buradan elde edilen gelirlerin bir kısmının İmamoğlu ile yöneticilerine nakit ve elden teslim edildiği, şüphelilerin bu hileli hareketleri ile kamu zararına sebep olduklarının tespit edildiği kaydedildi.

“Ongun, bu organizasyonu suç örgütünün üyeleri üzerindeki hiyerarşik ilişkisini kullanarak yerine getirdi”

İddianamedeki 63’üncü eylemde, kamunun “ihaleye fesat karıştırma” ile “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlarından 61 milyon 466 bin 618 lira kamu zararına uğratıldığı ifade edildi.

İBB tarafından yapılan ana ihalelerin ve daha sonrasında bu ihaleye bağlı olarak 4734 Sayılı Yasanın ilgili maddesi kapsamında davet usulüyle yapılan alt kiralama ihalelerin daha en başından suç örgütü elebaşı Ekrem İmamoğlu’nun talimatı ve suç örgülünün yöneticisi konumunda bulunan şüpheli Murat Ongun’un yönlendirmesiyle organize edildiği kaydedilen iddianamede, Ongun’un bu organizasyonu suç örgütünün üyeleri üzerindeki hiyerarşik ilişkisini kullanarak yerine getirdiği belirtildi.

İddianamede, daha ana ihale yapılmadan önce dahi bu ihaleyi BVA Reklam ve Danışmanlık isimli firmanın alacağının belirli olduğu kaydedildi.

ATM’lerin yan yüzeylerine verilen reklamlarla ilgili ihalenin yer aldığı 64’üncü eylemde, kamunun 1 milyon 740 bin lira zarara uğratıldığı belirtilen iddianamede, Kültür AŞ tarafından Reklam İstanbul Medya ve Reklamcılık Anonim Şirketi, Ponte Dijital Reklam Danışmanlık ve Teknoloji Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti ile İstanbul Dijital Medya Ticaret Anonim Şirketi’nden muhammen bedelin belirlenmesi için teklif aldığı ve teklifi belirlediği, mal ve hizmet alımı için firma havuzunda belirlediği çok sayıda firma olmasına rağmen yapılan alt kiralama ihalesine de yine bu üç firmayı davet ettiği aktarıldı.

İddianamede, MASAK raporu doğrultusunda, “Fiiliyatta İmamoğlu suç örgütü yöneticisi olan Ongun’un, resmiyette ise şüpheli Mustafa Nihat Sütlaş’ın şirketi olan Reklam İstanbul isimli firmanın gelir tablosunda yer verilen veriler incelendiğinde, 2022 yılında nispeten satışları artan şirketin karlılık oranı ortalama düzeylerde kalmasına rağmen 2024 yılında şirketin satışında ve karlılığında yüksek seviyede artış gerçekleşmiştir. Bu tespit, iş bu eylemde yer alan şüpheli ve tanık ifadelerini desteklemekte olup, Sütlaş’ın, İmamoğlu’nun ve Ongun’un talimatıyla iştirak şirketlerden aldığı usulsüz iş ve ihaleler neticesi elde edilen haksız gelir vasıtasıyla şirketinin olağanüstü bir şekilde kar ettiğini göstermektedir.” tespitlerine yer verildi.

İddianamedeki 65’inci eylemde, M6 ve M7 metro hatlarında çalışan araçlarla T5 tramvay hattında çalışan araçların içerisinde yer alan toplam 1332 ekrana dijital bilgi platform kurulması ve 3 yıl işletilmesiyle ilgili ihalede kamunun 2 milyon 850 bin lira zarara uğratıldığı belirtildi.

M4, M7 ve M8 metro hatları ve F4 füniküler hattında çalışan araçlar içerisinde yer alan ekranlara dijital bilgi platformu kurulmasıyla ilgili 66’ncı eylemde kamunun 2 milyon 582 bin 681 lira zarara uğratıldığı ifade edilen iddianamede, söz konusu ihalenin Medya AŞ uhdesinde kaldığı ve ihaleye teklif veren tek firmanın da Medya AŞ olduğu bildirildi.

İddianamede, söz konusu ihalelerde görev alan İBB çalışanları hakkında soruşturmanın devam ettiği, bu aşamada sorumluluğu sabit görülen şüphelilere iddianamede yer verildiği kaydedildi.

“CAPACITY AVM’DEN 5 MİLYON DOLAR İSTENDİ İDDİASI”

İddianamede, örgüt üyelerinin Capacity AVM sahiplerinden 5 milyon dolar rüşvet istediği, müştekilerin rüşveti kabul etmemesi üzerine alış veriş merkezine yaklaşık 5 milyon dolara denk gelen 197 milyon lira idari para cezası kesildiği belirtildi.

Capacity AVM ortakları tarafından Bakırköy Belediyesine otopark işletme ruhsatı için başvurunun olduğu aktarılan iddianamede, 30 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra AVM ortaklarından müştekiler Selahattin Özgül, Seyfi Beyaz, Alaattin Kameroğlu ve İlker Keleş’in birlikte yeni seçilen belediye başkanına hayırlı olsun ziyaretinde bulundukları anlatıldı.

İddianamede, “Bu görüşmede, AVM ile ilgili başvuruların konusu açılınca örgüt lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu tarafından Bakırköy Belediyesinde ‘sistem’e suç geliri aktarmak için rüşvet almak üzere görevlendirildiği anlaşılan örgüt üyesi şüpheli Ali Rıza Akyüz’ün müştekilere ’17 senede burayı amorti ettiniz, esnafın da canına okudunuz. Bakırköy’e borcunuz var, otoparkı birlikte işletelim.’ şeklinde talepte bulunduğu ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği anlaşılmıştır.” denildi.

Devam eden süreçte görüşmelerin, tanık olan alışveriş̧ merkezinin avukatı Mehmet İplikçioğlu, İsmail Serdar İplikçioğlu ve mimar Sefer Kocabaş tarafından yürütüldüğü belirtilen iddianamede, bu görüşmelerde şüpheli Ali Rıza Akyüz tarafından nakit 3 milyon Amerikan doları karşılığı otopark ile ilgili işletme ruhsatı probleminin çözülebileceğinin söylendiği kaydedildi.

İddianamede, tanıkların bu 3 milyon dolar rüşvet talebini alışveriş̧ merkezi sahibi olan müştekilere ilettiği, müştekilerin ise bunu kabul etmediğinin anlaşıldığı bildirildi.

Talep edilen rüşvet bireysel değil, örgütsel bir amaç doğrultusunda istendi

Müştekilerin kendilerine iletilen rüşvet talebini AVM’nin imara aykırılığı olmadığını belirterek reddetmesinden bir süre sonra, tanık Sefer Kocabaş’ın, şüpheli Ali Rıza Akyüz tarafından görüşmeye davet edildiği aktarılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

“Şüpheliler Ali Rıza Akyüz ile Ertan Yıldız ve tanıklar Sefer Kocabaş ve Mehmet İplikçioğlu’nun olduğu görüşmede, örgüt yöneticisi Ertan Yıldız konuya dahil olarak Ali Rıza Akyüz ile birlikte müştekilerin artık 5 milyon dolar vermesi gerektiğini iletmiştir. Müştekiler vekili olan tanık Mehmet İplikçioğlu’nun bunu reddetmesi üzerine Ali Rıza Akyüz artık kendileri ile görüşmeyeceklerini belirterek toplantıyı sonlandırmıştır. Bu görüşmeden bir müddet sonra şüpheli Ali Rıza Akyüz, Sefer Kocabaş’ı arayarak, İplikçioğlu’nun bir diğer şüpheli Süleyman Atik ile görüşmesi gerektiği iletilmiştir. Tanıklar, Maslak’ta bir dairede şüpheli Süleyman Atik iki görüşme yapmışlardır.”

İddianamede, şüpheli Süleyman Atik’in ilk görüşmede 5 milyon dolar istendiğini ve kendisinin bu gibi konuları çözme konusunda özel olarak yetkilendirildiğini, aracı olup kendi adına bir şey istemediğini, bu gibi görüşmeleri kendisinin yaptığını belirttiği kaydedilerek, “İkinci görüşmede ise şüpheli Süleyman Atik’in bu defa 5 milyon doların taksitle ödenebileceğini, bu paranın da onlar tarafından otopark yapımında kullanılacağını söylemesi üzerine, nakit rüşvet talebinin Mehmet İplikçioğlu tarafından reddedilmesi üzerine şüpheli Süleyman Atik’in ‘Bina için deprem konusunda rapor alınacağını, idari para cezası uygulanacağını, deprem riski var diye AVM’ye kimsenin gelmeyeceği.’ seklinde tehditlerde bulunduğu anlaşılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

Müşteki Mustafa Keleş tarafından sunulan ses kaydı incelendiğinde, bu görüşmelerden sonra şüpheli Süleyman Atik’in örgütün elebaşı Ekrem İmamoğlu adına 5 milyon dolar nakit rüşvet talep ettiği anlatılan iddianamede, talep edilen rüşvetin bireysel değil, örgütsel bir amaç doğrultusunda istendiğinin değerlendirildiği ifade edildi.

İddianamede, şunlar kaydedildi:

“Ses kayıtlarından da görüleceği üzere örgüt lideri Ekrem İmamoğlu’nun adı ile müştekilerden defaten 5 milyon dolar rüşvet talep edilmiştir. Müştekilerin önce şüpheli Ali Rıza Akyüz tarafından talep edilen 3 milyon dolar ve sonrasında Ali Rıza Akyüz ve Ertan Yıldız’ın doğrudan ve şüpheli Süleyman Atik aracılığı ile talep ettikleri rüşveti kabul etmemeleri üzerine, örgütün kamu gücünü kötüye kullanmışlardır. Müştekiler üzerinde baskı yapmak amacıyla Bakırköy Belediye Meclisi Kararı ile dönemin kuru ile hesaplandığında yaklaşık 5 milyon dolara denk gelen 197 milyon lira idari para cezası kesildiği ve kamu gücünü kullanarak müştekilerden para tahsil etme çabasına girildiği anlaşılmaktadır.”

“Kreş yapma” adı altında rüşvet iddiası

İddianamede, örgütün bir başka eylemine de yer verildi.

Şüpheli Serkan Aydın’ın çöp ayrıştırma tesisini devir almak istediği anlatılan iddianamede, bu kapsamda “Kömürcüoda Düzenli Depolama Alanında Geri Kazanım Tesisi ve Açık Kompost Tesisinin Kurularak İşletilmesi İşi Sözleşmesi’nin, Vega Hereko Enerji Üretim Şirketine devri için girişimlerde bulunulduğu anlatıldı.

İddianamede, 1 Haziran 2020’de “kreş̧ yaptırma” söylemi ile şüpheli Aykut Erdoğdu’nun şüpheli Serkan Aydın’dan 1 milyon 250 bin dolar aldığı, bu rüşveti suç örgütünün iştiraklerden sorumlu yöneticisi Ertan Yıldız ve örgütün para tahsilatlarını gerçekleştiren örgüt yöneticisi Fatih Keleş’e 2 Haziran 2020’de teslim ettiği ve 3 Haziran 2020’de ise “Kömürcüoda Düzenli Depolama Alanında Geri Kazanım Tesisi ve Açık Kompost Tesisinin Kurularak İşletilmesi İşi Ek Sözleşmesi’nin imzalandığı belirtildi.

Şüpheli Serkan Aydın’ın kreş̧ için para verdiği ikrarının, üzerine atılı rüşvet suçunu masumlaştırmaya yönelik bir beyan olduğu değerlendirilen iddianamede, örgütün rüşvet parasını temini akabinde anılan devir sözleşmesinin imzalandığı kaydedildi.

ŞİŞLİ VE BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİNN İSTENEN CEZALAR

İddianamede, tutuklanmasının ardından Şişli Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan tutuklu şüpheli Mehmet Murat Çalık hakkında istenen cezalar da belli oldu.

“İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesindeki yöneticilere 1542 yıla kadar hapis istemi
İddianamede, Emrah Resul Şahan hakkında 5 kez “rüşvet alma” 2 kez “irtikap”, “kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi”, “kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından toplamda 35 yıldan 91 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Şahan’ın “Nişantaşı Koru” isimli projenin inşaat ruhsatı karşılığında firma yetkililerinden ilçede bir noktaya park yapmalarını istediği, firmanın Şubat 2025’te parkı yapmak için ön protokol imzaladıktan 10 gün sonra ruhsat aldığı belirtilen iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesine İBB) bağlı İPA’nın başında olduğu dönemde Şahan’ın İBB Hanem uygulamasına usulsüz şekilde vatandaşların işlenmiş verilerinin girmesine aracılık ettiği kaydedildi.

İddianamede, 2024’te Şahan’ın Şişli’de konut inşaatı ruhsatı talep eden firmadan belediyenin yaklaşık 2 milyon dolara yakın ışıklandırma borcunun ödenmesi durumunda ruhsat vereceğini ifade ettiği, mağdur inşaat firması sahibi ile ruhsat karşılığı belediyenin ışıklandırma borcunu karşılanması konusunda anlaşıldığı anlatıldı.

İddianamede, şüpheli Resul Emrah Şahan’ın, iskan izni için inşaat firması yetkililerinden 4 milyon dolar istediği, firma sahiplerinin örgüt üyesi Süleyman Atik’e 4 milyon doları verdiği aktarıldı.

İmar konusunda talebi bulunan büyük firmalarla şüpheli Adem Altıntaş’ı görüştürerek rüşvet istedi
Şüpheliler Hüseyin Bozkurt ve Mehmet Fatih Bozkurt’un yetkilisi olduğu firmanın Şişli’de kiraladıkları binayı hastane yapmak istedikleri, bu konuda uygunluk belgesi almak için Şişli Belediyesine başvurulduğu, 4 milyon dolar bağış ve 4 milyon dolar elden nakit vermeleri karşılığında ruhsatı aldıkları belirtilen iddianamede, nakit 4 milyon doların şüpheli Adem Altıntaş’a Mayıs 2024’te ofisinde verildiği anlatıldı.

İddianamede, 2022’de Şişli Belediyesinde imardan yetkili belediye başkan yardımcılığı yapan şüpheli Şahan’ın imar konusunda talebi bulunan büyük firmalarla şüpheli Adem Altıntaş’ı görüştürerek rüşvet talep edildiği vurgulanarak, “Örgüt lideri şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun emir ve talimatları ile hareket eden Resul Emrah Şahan’ı, 2019 yılından itibaren Şişli’de imar konusunda yetkilendirdiği, maksadının imar konusunda büyük firma ve iş insanlarından gelecek taleplerde örgüte maddi çıkar ve gayrimenkul değerinin yüksek olduğu bölgede imar konularında hakimiyet sağlamak olduğu anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

Çalık için 88 yıla kadar hapis talebi

Şüpheli Mehmet Murat Çalık’ın ise 7 kez “rüşvet alma” ve “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçlarından toplamda 30 yıldan 88 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianamede, 2014-2019 yılları arasında dönemin Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı olan Çalık’ın bölgede gerçekleştirilen büyük çaplı inşaat projelerine ilişkin inşaat sahiplerinden iskan ya da ruhsat karşılığında rüşvet talep ettiği belirtildi.

0
be_endim
Beğendim
0
dikkatimi_ekti
Dikkatimi Çekti
0
do_ru_bilgi
Doğru Bilgi
0
e_siz_bilgi
Eşsiz Bilgi
0
alk_l_yorum
Alkışlıyorum
0
sevdim
Sevdim
Sorumluluk Reddi Beyanı:

Pellentesque mauris nisi, ornare quis ornare non, posuere at mauris. Vivamus gravida lectus libero, a dictum massa laoreet in. Nulla facilisi. Cras at justo elit. Duis vel augue nec tellus pretium semper. Duis in consequat lectus. In posuere iaculis dignissim.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BigBorsa ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!