Değerli metaller piyasasında gümüş yeniden ilgi odağı haline geldi. Beyaz metalin ons fiyatı geçen hafta 45 yıl sonra ilk kez 50 dolar seviyesini aştı. Aynı dönemde altın ve gümüş fiyatları hızla yükselirken, salı günü yaşanan sert satışlarla bu ralli kısmen geri çekildi. Financial Times yazarı William Silber, gümüşteki rekorun neden bu kadar gecikmeli olduğunu ve yükselişin ardındaki dinamikleri analiz etti.
Kriz dönemlerinde gümüş parlıyor
Silber’e göre, gümüşün yükselişini anlamak için geçmişteki iki büyük değerli metal rallisine bakmak gerekiyor: 1979–1980 ve 2007–2011 dönemleri. Her iki dönem de ralli küresel çaptaki siyasi ve ekonomik krizlerle aynı zamana denk gelmişti.
1979 yılında yükselen küresel enflasyon, İran rehine krizi ve Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgali, altın fiyatlarını üç katına, gümüşü ise yedi katına çıkarmıştı. 2007 sonrasında yaşanan finansal krizler ve Lehman Brothers’ın iflası da benzer bir etki yaratmış. 2011’e kadar altın fiyatını ikiye, gümüş ise dörde katlamıştı.
Silber, “Gümüş, altına kıyasla yaklaşık iki kat daha oynak bir varlık” diyor. Bunun nedeni ise piyasa büyüklüğünün daha dar olması ve “birkaç milyon dolarlık bir işlemin bile” fiyat üzerinde büyük etki yaratması.
Hunt kardeşler ve gümüşün endüstriyel kullanımı
1980’deki sert fiyat artışı genellikle Hunt kardeşlerin piyasayı manipüle etme girişimiyle açıklanır. Zira gerçekten de petrol milyarderi H.L. Hunt’ın oğulları Bunker ve Herbert Hunt, o dönemde 200 milyon ons gümüş satın alarak dört büyük üretici ülkenin yıllık toplam üretiminden daha fazla gümüşe sahip olmuştu. Ancak Silber, “2007–2011 döneminde fiyatlar yeniden yükselirken Hunt kardeşler piyasada yoktu” diyerek, gümüşün doğası gereği altından daha volatil olduğunu vurguluyor.
FT yazarı, gümüşün “hem değerli metal hem de sanayi metali” olmasının fiyat üzerindeki etkisi olduğuna dikkat çekiyor. Gümüş; elektronik, tıp ve özellikle fotoğraf filmleri için uzun süre boyunca temel ham madde konumunda kaldı. Ancak cep telefonu kameralarının yaygınlaşmasıyla bu talep azaldı ve fiyatlar uzun süre baskı altında kaldı.
Bu ralli farklı
Silber’e göre gümüşteki son yükselişin arkasında, geçmişteki gibi bir kriz bulunmuyor. Yine de yatırımcıların endişeleri etkili. Emtia uzmanı “Bazı yatırımcılar, ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Merkez Bankası (Fed) üzerindeki kontrol çabalarının faizleri düşürüp enflasyonu artıracağı korkusuyla değerli metallere yöneliyor” hatırlatmasında bulundu.
Ayrıca merkez bankalarının dolardan uzaklaşmak için altın alımlarını artırması da fiyatları destekliyor. Altın şu anda dünya merkez bankalarının döviz rezervlerinin yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu oran, yüzde 16 seviyesindeki euroyu geçmiş durumda. Silber, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası ABD ve diğer ülkelerin Moskova’nın dolar varlıklarını dondurması, doların rezerv para statüsünü zayıflattı ve altına ilgiyi artırdı” açıklamasında bulundu. Emtia uzmanına göre bu talebin bir kısmı da doğal olarak gümüşe yöneliyor.
“Oynaklık gümüşün doğasında var”
Silber, değerli metallerdeki hareketliliğin sürüp sürmeyeceğini kimsenin kesin olarak bilemeyeceğini vurguluyor:
“Eğer boğa piyasası devam ederse, tarih bize gümüşün daha yüksek oynaklığı sayesinde altından daha iyi performans göstereceğini söylüyor.”
Ancak yazar, altın ve gümüşün manşetlere taşındığı dönemlerde spekülatif paranın da devreye girdiği uyarısında bulunuyor. Buna rağmen, Silber’a göre olası bir küresel türbülans halinde bu metallerin yatırım portföylerinde “sigorta” işlevi görmesi beklenebilir. Silber yazısını şu tespitle sonlandırıyor:
“ABD’de mali baskınlık riski diğer bir deyişle hükümetin borç yükünü hafifletmek için merkez bankasını faizleri düşürmeye zorlaması, fiyat istikrarını tehdit ediyor. Böyle bir ortamda, altın ve gümüş yatırımcılar nezdinde yeniden gerçek değerini bulacaktır.”