Dünyanın en büyük gıda şirketi Nestlé SA’da sular bir türlü durulmuyor. Şirket, geçtiğimiz Çarşamba günü küresel çapta tüm çalışanlara hitap eden çevrim içi “All Hands” toplantısıyla yeni İcra Kurulu Başkanı Philipp Navratil’i personeline tanıttı. Navratil, karşı karşıya olunan zorlukları açıkça kabul edip, Nestlé’nin dev markalarını ve güçlü küresel varlığını öne çıkarırken, durgun performansı tersine çevirmek için somut bir planla yakında döneceğinin sözünü verdi. Ancak toplantı, planlanandan yarım saat önce sona erdi; kısa ve temkinli ton dikkat çekti.
Önceki CEO’lardan Laurent Freixe’nin, şirket içindeki gizli ilişki sebebiyle görevden alınması ve bu krizle şirketin kurumsal değerlerinin sarsılması, kamuoyunun gözünü İsviçre merkezli dev şirkete çevirdi. Ayrıca Yönetim Kurulu Başkanı Paul Bulcke, tartışmalı sürecin ardından emekliliğini erkene aldı. Onun yerine, Inditex (Zara) grubunun eski patronu Pablo Isla getirildi. Yönetimdeki bu hızlı değişiklikler, Nestlé’nin hisselerinde ve markasının prestijinde baskı yarattı.
HiSSELERDE YÜZDE 40 KAYIP
Son dönemde şirketin hisseleri, 2022’deki zirveden bu yana yüzde 40’tan fazla değer kaybetti. Analistler, şirketin şişkin maliyetlerle ve düşen talep ile mücadele ettiğini; kurumsal yönetim ve stratejik yönelimde ise ciddi bir yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Nestlé’nin eski alışkanlıklarıyla yollarını ayırması ve devasa borcunu azaltması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Yaşanan kriz, İsviçre’nin finansal güvenilirliğini de gölgeliyor. Daha önce Credit Suisse’in iflas etmesi, UBS’in kurtarma müdahalesi ve hükümetin başarısız ABD gümrük görüşmeleri ülkede istikrar algısını sarsmıştı. Nestlé’nin borcu hızla artarken, doğrudan ABD’ye yaptığı Nespresso kapsül ihracatında vergi baskısı da artıyor.
Yeni dönemde Navratil ve Isla ikilisi, hem içeriden hem dışarıdan gelen beklentileri yüklenmiş durumda. Şirketin köklü dönüşüm geçirerek yatırımcıyı ve tüketiciyi geri kazanmaya çalışacağına yönelik mesajlar veriliyor. Ancak, mevcut güçlüklerin ve kurum içinde yaşanılan skandalların gölgesinde bu adımların kolay olmayacağı açık. Önümüzdeki süreçte, Nestlé’nin hız ve cesaret kavramları ekseninde ne kadar radikal değişikliklere gideceği merak konusu olmaya devam ediyor.