Kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi’ davası olarak bilinen bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davada ara karar verildi. Mahkeme heyeti 10 sanığın tahliyesine karar verdi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Duruşmada bugün tutuklu ve tutuksuz tüm sanıkların avukatları savunmasını tamamladı.
‘Bu durumu kabul etmiyoruz’
Tutuklu sanık Sümeyye Nur Taşçı’nın avukatı birleşen dosya yönünden katılma taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. ‘Aleyhe hususları kabul etmiyoruz’ diyen avukat, “Sümeyye Nur Taşçı ile ilgili verilmiş bir sulh ceza kararı yoktur. Dosya kapsamında tek somut delil olarak kabul edilen ve yasa dışı şekilde ele geçirilen tape kayıtları yüzünden tutukludur. Bu durumu kabul etmiyoruz. Müvekkilimin tahliyesini istiyoruz” dedi.
Tuğçe Toptemel avukatı ise “Müvekkilimin varsa bir suçu ceza alsın ama dosya kapsamında görünüyor ki böyle bir durum yok. Tuğçe Toptemel’in diğer sanıklarla bağlantısı da yok. Ayrıca müvekkilim ‘Opera’ bebeğin yaşaması için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Tutukluluk yerine adlı kontrol tedbiri uygulanmasını talep ediyoruz” dedi.
Ara karar açıklandı
Mahkeme heyeti ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek’ suçundan yargılanan Mustafa Kemal Zengin’in dosyasının ayrılmasına hükmetti. Öte yandan tanık sıfatıyla dinlenen Şenay Çalıkoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Alev Aksu ve Serenay Şenkalay hakkında tutuklama emrinin devamına karar verilirken bazı sanıkların cep telefonlarının iade talebi reddedildi. Tutuksuz sanıklar Gözde Kul Yadigar, İbrahim Oktay, Hilal Vatansever, Meryem Küçükoğlu ve Tuğba Özkaynak’ın adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verildi.
10 sanık tahliye edildi
Mahkeme, tutuklu sanıklardan Tıbbi Sekreter Aslı Alemdağ, Tıbbi Sekreter Gözde Polat, Doktor Bener Mansuroğlu, Hemşire Fehmi Alperen, Esenyurt Belediyesinde Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç, Sağlık memuru Remzi Karaca, Tıbbi Sekreter Müberra Palabıyık, Hemşire Deniz Korkmaz, TRG Hospitalist Hastanesi idari müdürü Murat Mantuş ve Tıbbi Sekreter Senanur Ünlü’nün tahliyesine karar verdi. Tahliye olan sanıklar hakkında ‘yurt dışı çıkış yasağı’ ve ‘imza atma’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandı. Geri kalan 19 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken duruşma 30 Haziran saat 10.00’a ertelendi.
‘Alnımız ak, başımız dik’
Gözde Polat’ın avukatı Elif Asena Macit, tahliye kararı sonrası, “Türk adaletin tecelli ettiği bir nisan günüdür bugün. Gözde Polat suçsuzdur savunmalarımızın nihai sonucudur. Alnımız ak, başımız dik, vicdanımız rahattır. Bu süreçte hem müvekkil hem bir kız kardeşti benim için. Akşam Silivri cezaevinden kendisini almaya gideceğim. Çok sevinçliyiz” dedi.
Davanın geçmişi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
Ceza istemleri
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8’i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.
Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etmişti.
“Yenidoğan çetesi”ne yönelik 13 sanıklı iddianame ana dosyayla birleştirildi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca “yenidoğan çetesi”ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi “şüpheli”, Sosyal Güvenlik Kurumu “suçtan zarar gören” olarak yer alıyor.
Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı iddianame, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti.