BCA Research’ün makro jeopolitik uzmanı ve stratejisti Marko Papic, resesyon olmasa bile ABD hisseleri için kayıp bir on yıl bekliyor.
Yapay zeka, Papic, “ABD hisselerine hiçbir faydası olmayacak bir balon” diyor.
5-10 yıllık ufuk
MarketWatch’tan Barbara Kollmeyer’in haberine göre, ABD hisse senetleri haftaya zayıf bir başlangıç yaptı. Nvidia’nın milyar dolarlık değer kaybı ve Avrupa’nın teknoloji ağır toplarından birinin sektördeki karamsarlığının arından teknoloji düşüşe geçti. Papic, 5 ila 10 yıllık bir yatırım ufkunda, ABD varlıklarının hemen hemen her senaryoda düşük performans gösterdiğini söylüyor; yani durgunluk olsun ya da olmasın.
Bu yıl ABD ekonomisiyle ilgili endişeler ve bir ticaret savaşı baş gösterdiğinde, “Amerika’yı sat” görüşü yaygınlaştı ve Wall Street stratejistleri, 2025’e doğru oldukça iyimser olan S&P 500 tahminlerini düşürdü. Şirketler gümrük vergisi bilinmezlikleriyle boğuşurken kazanç tahminleri de geriledi.
Papic, ABD’nin 2010 ile 2020 arasında düşük büyüme, düşük enflasyon ve dezenflasyonist bir zemin sayesinde gerçekten de istisnai olduğunu ve bu durumun tahviller ve teknoloji hisseleri gibi uzun vadeli varlıklar için ‘son derece elverişli’ olduğunu ifade ediyor.
2020 sonrası ve yapay zekanın rolü
Papic, 2020’den itibaren ise ABD yatırım durumunun, hükümetin 2017’den 2024’e kadar ekonomisine ‘bir dolu para’ dökmesi nedeniyle ‘fiili olarak kartlardan oluşan bir evin üzerine inşa edildiğini’ söylüyor. Papic, “Bu mali teşvik tüketicilere gitti ve ekonomiyi canlandırdı, ABD’yi tekrar harika bir yatırım hikayesi gibi gösterdi ve ardından yapay zeka hikayesi geldi ve piyasaları destekledi ve özellikle teknolojiyi 2022’den itibaren taşıdır” diyor.
Yapay zeka, yatırımcıların bahse girebileceği bir oyun olarak Papic’in ABD istisnacılığını görememesinin en önemli nedeni, çünkü Papic bu çığır açan teknolojinin nihayetinde ABD hisse senetlerine için çok az şey katacağını öne sürüyor. Papic, “Endişem, DeepSeek’in Ocak ayında yaptığı şeyin bize yapay zekanın inovasyonunun ve üretkenliğinin mutlaka Amerikan büyük teknoloji şirketlerinin tekelinde olmayacağını göstermesi” diyor.
Bunu, sektöre bir zamanlar çok para akıtılan demiryollarına benzetiyor ve “Ancak sonunda bu, sadece farklı ülkeler ve farklı sektörler arasında paylaşılan inovasyonu körükledi; bir ülkenin kazandığı anlamına gelen bir hikaye olmadı” diyor.
Yan gösteri ve ABD istisnacılığının sonu
Papic, mevcut tarife savaşlarını bir ‘yan gösteri’ olarak adlandırıyor ve bunun sadece Başkan Donald Trump’ın bu süreci yürütme şekli nedeniyle bile ABD istisnacılığının sona erdiği görüşünü desteklediğini söylüyor. Papic, “Ancak şimdi olacak olan şey, dünyanın geri kalanının Amerikan saldırganlığı nedeniyle teşvik ve reformları zorlaması olacak ve bu da ABD için yalnızca olumsuz sonuçlanacak” diyor.
Yatırımcıların nereye gidebileceklerine gelince… Papic, ABD’nin Avrupa’ya karşı 50 yıllık eğilim çizgisinin sona erdiğini söylemek için henüz çok erken olabileceğini söylese de Avrupa varlıklarının bu süre zarfında düşük performans göstermesine rağmen, 5 ve 10 yıllık uzun dönemler boyunca yüksek performans gösterdiğini hatırlatıyor ve Avrupa’nın üstün performans gösterdiği aşamalardan birinin başlangıcında olma ihtimalinin yüksek olduğunu ekliyor.
Avrupa’nın öne çıkışı
Avrupa’nın en azından 5 yıl boyunca ABD’ye kıyasla biraz daha az kemer sıkmaya başladığını göz önünde bulunduran Papic, “Bu, varlıkların daha iyi performans göstermeye başlayabileceği bir pencere gibi görünüyor” diyor.
Papic ayrıca Avrupa’nın, ABD’deki teknoloji ve sağlık sektörlerine kıyasla finansal, endüstriyel, malzeme ve ihtiyari sektörlere aşırı ağırlık vermesi nedeniyle ABD’den her zaman daha ucuz olması gerektiğini savunuyor.
Papic, Avrupa ile ABD arasındaki sektör farklılıkları düzeltildikten sonra bile Avrupa’daki iskontonun hala rekor seviyelerde olduğunu belirtiyor ve “Saf değerleme açısından, hala telafi edilebilecek yaklaşık yüzde 20’lik bir miktar var” diyor ancak Çin’in uyarı/reform veya her ikisi şeklinde yapacağı hamleyi gerçekleştirmezse Avrupa’nın daha iyi performans göstermesinin zor olabileceğini de ekliyor.